Kolombiya'nın güneybatısındaki Huila bölgesi, dün geceyi kan ve barut kokusuyla karşıladı. Adeta bir savaş alanına dönen bölgede, kimliği henüz belirsiz silahlı gruplar, askeri bir konvoya alçakça bir pusu kurdu. Olay, insanın içini acıtan türden.
Şafağın ilk ışıklarında meydana gelen bu korkunç saldırı, her şeyin bir anda nasıl tersine dönebileceğinin acı bir kanıtı oldu. Bir anda patlayan silah sesleri ve ardından gelen çığlıklar... O anları yaşayanlar için unutulması imkansız bir kabus.
Resmi Açıklama Geldi: Ölü ve Yaralı Sayısı Artıyor
Kolombiya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklama, durumun vahametini gözler önüne serdi. Yapılan ilk açıklamada 13 olan can kaybı sayısı, maalesef 18'e yükseldi. Yaralı sayısı ise 71. Ve işin en kötü yanı, bu sayıların artmasından endişe ediliyor. Bazı asker ve polis memurlarının durumunun kritik olduğu belirtiliyor.
Peki nasıl oldu da böyle bir saldırı gerçekleşti? Bölge, uzun süredir çeşitli silahlı grupların etkin olduğu bir yer. Yetkililer, saldırının arkasında ya uyuşturucu kartellerinin ya da hükümetle barış görüşmeleri devam eden ancak bir kolu ayrılmış isyancı grupların olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Kesin olan bir şey var: Bu, son derece organize ve acımasızca planlanmış bir hareketti.
Bölge Karıştı, Operasyonlar Başladı
Saldırının hemen ardından bölgeye çok sayıda takviye güç gönderildi. Askeri helikopterler yaralıları tahliye ederken, güvenlik güçleri de saldırganları yakalamak için geniş çaplı bir operasyon başlattı. "Kim olduklarını bulacağız ve hesap soracağız" diyor bir yetkili, sesindeki öfkeyi gizleyemeyerek.
Kolombiya, onlarca yıldır iç savaş ve silahlı çatışmalarla boğuşan bir ülke. Son yıllarda sağlanan görece barış ve istikrar havası, bu son olayla birlikte yeniden tedirginliğe dönüştü. Sanki eski kötü günler anımsanıyor. İnsan ister istemez "Acaba bu, yeni bir şiddet dalgasının başlangıcı mı?" diye sormadan edemiyor.
Uluslararası toplumdan da hızlı tepkiler geldi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, saldırıyı "şiddetle kınadığını" açıklarken, ABD Dışişleri Bakanlığı, Kolombiya hükümetine her türlü desteği vermeye hazır olduklarını iletti. Fakat bu diplomatik destek, hayatını kaybeden 18 ailenin acısını dindirmeye yetmez herhalde.
Sonuç olarak, Huila'da yaşananlar, sadece Kolombiya için değil, tüm bölge için endişe verici bir gelişme. Güvenlik güçlerine yönelik bu pervasız saldırı, barış sürecinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlattı. İnsanlık adına üzücü bir tablo.
