
Konya'da yaşanan ve insanın kanını donduran bir olay, toplumun kanayan yarası haline gelen kadına şiddeti bir kez daha gözler önüne serdi. Bir kadın, eski eşi tarafından kıskançlık krizine tutulmuş bir adamın hedefi oldu ve yaşadıkları adeta bir kabusa dönüştü.
Olay, geçtiğimiz günlerde Meram ilçesinde meydana geldi. İsminin gizli tutulması kararlaştırılan kadın, eski eşi tarafından ısrarla aranıyordu. Telefonlarına çıkmayınca, adam iyice çileden çıkmıştı. Öyle ki, kadının bulunduğu yere giderek kapıyı kırarak içeri girdi.
İşte o andan sonra her şey kontrolden çıktı. Adam, 'Neden başkalarıyla görüşüyorsun?' diye bağırarak saldırıya geçti. Kadını acımasızca dövmeye başladı. Yumruklar, tekmeler... Ama bu yetmedi, işkenceyi bir adım daha ileri götürdü. Yakıp söndürdüğü sigaraları kadının vücuduna bastırdı!
Kadının çığlıkları komşuları harekete geçirdi. Polise haber verildi ve ekipler olay yerine hızla intikal etti. Zorla içeri giren polisler, kadını kurtararak saldırganı etkisiz hale getirdi. Kadın, yaşadığı şok ve ağır yaralarla hastaneye kaldırıldı. Vücudundaki sigara yanıkları ve darp izleri, adeta yaşadığı işkencenin sessiz tanıklarıydı.
Saldırgan ise gözaltına alındı. İfadesinde, 'Kıskandım, kendimi kaybettim' gibi bahaneler öne sürdü. Ancak bu, yaşanan vahşetin hiçbir şekilde kabul edilebilir bir açıklaması olamazdı. Savcılık tarafından çıkarıldığı mahkemece 'kasten yaralama' suçundan tutuklanmasına karar verildi.
Bu olay, maalesef tek başına yaşanmış izole bir vaka değil. Ülkemizde kadınlar, en çok da eski partnerleri tarafından hedef alınıyor. Kıskançlık, toplumda sıklıkla normalleştirilen ve hatta romantize edilen bir duygu olarak gösteriliyor. Oysa buradaki gibi vakalar, onun ne denli yıkıcı ve tehlikeli bir boyuta ulaşabildiğini acı bir şekilde hatırlatıyor.
Uzmanlar, bu tür şiddet olaylarının önüne geçebilmek için toplumsal farkındalığın artırılması ve caydırıcı yaptırımların uygulanması gerektiğinin altını çiziyor. Kadınların, şiddet gördükleri anda 183 Alo Şiddet Hattı'nı aramaları veya en yakın kolluk kuvvetine başvurmaları hayati önem taşıyor.
Konya'daki bu kadın, fiziksel ve psikolojik travmalarla mücadelesine devam ediyor. Yaşadığı acılar, belki zamanla hafifleyecek ama izleri muhtemelen hiçbir zaman tamamen silinmeyecek. Bu vahşet, bir kez daha gösterdi ki, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek hepimizin ortak sorumluluğu.