Mardin'in o her zamanki gibi dingin akşamını, birdenbire patlayan silah sesleri paramparça etti. Öyle sessiz bir geceydi ki, şehrin eski taş evlerinden yankılanan her bir kurşunun sesi, insanın içini ürpertiyordu.
Artık tam olarak neyin tetiklediğini kimse tam olarak bilemiyor ama iki grup arasında çıkan bu kanlı çatışma, dakikalar içinde tam bir kaosa dönüştü. Silahlar konuşmaya başladığında, oradan oraya koşuşturan insanların çığlıkları havayı doldurdu.
Yaralı Sayısı Artıyor
Olay yerine ulaşan ilk sağlık ekipleri, manzaranın vahametini hemen anladı. Yerde yatan insanlar, akan kanlar... Üç kişinin durumu gerçekten kritikti - hayati tehlikeleri var deniyordu, o anda orada bulunan bir tanığın ifadesine göre. Toplamda altı kişi, çeşitli yerlerinden yaralı halde hastanelere yetiştirildi.
Ambulans sirenekleri o gece Mardin sokaklarında hiç susmadı, itiraf etmeliyim ki. Öyle bir karmaşa yaşandı ki, insan ister istemez düşünüyor: Bu tür olaylar neden tekrarlanıyor?
Güvenlik Güçleri Hızla Müdahale Etti
Polis ekipleri -Allah'tan- hızlı davrandı. Olay yerine adeta bir anda üşüştüler. Bölgeyi hemen kordon altına alırken, çatışmaya karışanları kontrol altına almaya çalıştılar. Şu an soruşturma derinlemesine devam ediyor, diye biliyorum.
Aslında Mardin gibi tarihi dokusuyla ünlü bir şehirde bu tür olayların yaşanması, insanı gerçekten üzüyor. Turizmi, kültürü, o muhteşem mimarisiyle bilinen bir yer burası - böyle şiddet görüntüleri hiç yakışmıyor.
Yaralıların tedavisi sürerken, güvenlik güçleri de olayın bütün ayrıntılarını aydınlatmak için gece gündüz demeden çalışıyor. Umarım bir daha böyle acı haberler almayız.