İstanbul'da sıradan bir gün, birdenbire kabusa dönüştü. Gözlerinin içine baktığı, belki de en güvendiği insandan gelen bu ihanet, her şeyi altüst etti. Öyle ki, o an her şey o kadar hızlı gelişti ki, ne olduğunu anlamaya fırsat bile bulamadı zavallı kadın.
Olay, Esenler'in o kalabalık, gürültülü sokaklarından birinde patlak verdi. İki insan - bir zamanlar birbirlerini sevdiklerini iddia eden iki insan - öyle amansız bir kavgaya tutuştular ki, komşular pencerelere üşüştü. Sesler o kadar yüksekti ki, apartmanın en üst katından bile duyuluyordu.
Bıçağın Soğuk Yüzü
Ve sonra... işte o an. Tartışmanın şiddeti doruk noktasına ulaştığında, adamın elinde aniden bir bıçak belirdi. Soğuk çeliğin parıltısı, o sıcak yaz gününde bile ürpertiyordu insanı. Bir, iki, üç... tam altı kez sapladı bıçağı. Her darbe, sadece bedenine değil, ruhuna da işliyordu kurbanın.
Kanlar içinde kalan genç kadın, yere yığıldı. O anda orada bulunanların anlattığına göre, zanlı olay yerinden hızla uzaklaştı - sanki hiçbir şey olmamış gibi, soğukkanlılıkla.
Kaçış ve Kovalama
Polis ekipleri olay yerine adeta ışık hızıyla ulaştı. Ambulansın sireni uzaktan duyulurken, kanlar içindeki kadın hemen hastaneye kaldırıldı. Durumu kritikti - hayati tehlikesi vardı. Doktorlar, o altı yaranın her birinin ölümcül olabileceğini söylüyorlar sonradan.
Peki ya saldırgan? O, İstanbul'un o kalabalık sokaklarında kaybolup gitti. Ama polis peşinde - inanılmaz bir çalışma başlattılar. Kamera kayıtları inceleniyor, tanıklar dinleniyor. Her taşın altına bakıyorlar adeta.
Tanıklar Ne Diyor?
Olayı gören bir komşu, sesinin titreyerek anlatıyor: "Önce bağrışmalar duyduk. Sonra bir kadın çığlığı... Camdan baktığımda, kanlar içinde yatan birini gördüm. Hiç unutamayacağım o manzarayı."
Bir başka tanık ise daha da ürpertici detaylar veriyor: "Adamın yüz ifadesi hiç normal değildi. Öyle bir soğukkanlılıkla kaçtı ki, sanki her gün yapıyormuş gibi."
Bu tür olaylar - maalesef - toplumumuzun kanayan yarası haline geldi. Bir anlık öfkenin nelere mal olabileceğini bir kez daha gördük. O bıçak darbeleri sadece bir bedeni değil, bir ailenin, bir mahallenin, hatta tüm toplumun yüreğinde yara açtı.
Kadının hayatı şu an hastane koridorlarında, doktorların ellerinde. Zanlı ise ormanın derinliklerinde kaybolmuş gibi - ama polis sıkı takipte. Bu korkunç olayın hesabını mutlaka soracaklar.