Erzincan'da, Munzur'un soğuk sularında yaşanan bir rafting etkinliği, beklenmedik bir kabusa dönüştü. Doğanın dinginliğini bozan bu olay, aslında toplumun kanayan yarası olan kadına yönelik şiddetin bir başka yüzünü gözler önüne serdi.
Olay, geçtiğimiz günlerde, ilin doğal güzellikleri arasında yer alan nehirde gerçekleşen bir organizasyon sırasında patlak verdi. Katılımcılardan bir kadın, etkinlik sırasında kendisine istenmeyen fiziksel temas ve tacizde bulunulduğunu iddia etti. İddialar, olay yerinde adeta soğuk duş etkisi yarattı.
Olayın hemen ardından harekete geçen kolluk kuvvetleri, şüpheli olarak gözaltına aldıkları kişi hakkında soruşturma başlattı. Yapılan ifadeler ve toplanan delillerin ardından, savcılık talimatıyla işlemlerini hızlandıran emniyet, şüpheliyi adalete sevk etti.
Nihayetinde, Erzincan Adliyesi'ne çıkarılan şüpheli, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece 'taciz' suçundan tutuklanma kararı aldı. Karar, olayın ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sererken, toplumun bu tür vakalara olan tahammülsüzlüğünü de ortaya koydu.
Peki ama neydi bu kadar öfkelendiren? Belki de doğa sporları gibi insanları bir araya getiren, keyifli anlar yaşatması gereken bir aktivitenin böyle bir leke ile anılacak olmasıydı. İnsanın içini acıtan bir ironi değil mi sizce de?
Yetkililer, benzeri olayların bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınacağının altını çizdi. Ancak asıl mesele, zihniyetlerin değişmesi. Toplum olarak daha fazla nehir mi kirletmek zorundayız?