Yargıtay, son dönemde gündemi sarsan bir karara imza attı. Bir çocuğa yönelik sanal taciz iddialarını değerlendiren mahkeme, bu eylemin 'istismar' kapsamına girmediğine hükmetti. Karar, hukuk çevrelerinde adeta bir bomba etkisi yarattı.
Olay, sanal dünyanın karanlık dehlizlerinde geçiyor. Fail, sosyal medya üzerinden küçük yaştaki bir çocukla iletişime geçmiş, rahatsız edici mesajlar göndermişti. Savcılık, bu davranışı 'cinsel istismar' olarak nitelendirerek dava açmıştı ancak Yargıtay farklı düşünüyor.
Mahkemenin Gerekçesi Şaşırttı
Kararda dikkat çeken detaylar var. Yüksek mahkeme, sanal ortamdaki bu tür davranışların fiziksel temas içermediği gerekçesiyle istismar sayılamayacağı görüşünde. 'Sanal dünya ile gerçek dünya ayrımı yapılmalı' diyen hakimler, bu tür olayların farklı yasal düzenlemelerle ele alınması gerektiğini savunuyor.
Peki ya psikolojik etkiler? Uzmanlar, sanal tacizin çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor. 'Ekranın arkasındaki tehdit gerçek' diyen pedagoglar, bu kararın tehlikeli bir emsal oluşturabileceği uyarısında bulunuyor.
Toplumda Tepkiler Büyüyor
Sokaktaki vatandaştan hukukçulara kadar herkes bu kararı konuşuyor. Bazı avukatlar, 'Bu kararla sanal tacizcilere yeşil ışık yakıldı' iddiasında. Diğer yandan, dijital çağın getirdiği yeni suç tiplerine yönelik yasal boşlukların acilen doldurulması gerektiğini savunanlar da var.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkilileri, 'Çocuklarımızı korumak için her türlü önlemi alacağız' mesajı verdi. Peki ya siz ne düşünüyorsunuz? Sanal taciz istismar sayılmalı mı?