
Kayseri'de sıradan bir gün, narkotik ekiplerinin olağan bir kontrolüyle başladı. Kimse, o sabah yaşanacakları tahmin edemezdi doğrusu. Bir yolcu otobüsünde yapılan rutin arama, birdenbire gerilim dolu bir operasyona dönüştü.
Ekipler, adeta içgüdüsel bir şüpheyle bir yolcunun bagajını daha detaylı incelemeye karar verdiler. Ve işte o an: çantanın içinden çıkanlar, ortamdaki herkesin yüz ifadesini değiştirmeye yetti de arttı bile. Ambalajlanmış haldeki uyuşturucu maddeler, buz gibi bir sessizliğin hakim olmasına neden oldu.
Şüpheli yolcu hemen gözaltına alındı. İfadesi alındı, savcılık sorgusu yapıldı. Mahkeme süreci ise -beklendiği gibi- hızlı işledi. "Narkotik suçlara ilişkin delillerin varlığı ve kaçma riski" gerekçesiyle tutuklanmasına karar verildi. Şimdi, cezaevi yolunu tutmuş durumda.
Bu olay, aslında hepimizin göz ardı ettiği bir gerçeği bir kez daha hatırlattı: Uyuşturucuyla mücadele, her an her yerde devam eden sessiz bir savaş. Emniyetin bu tür operasyonları, toplum sağlığı için hayati önem taşıyor. Ve görünen o ki, ekipler bu konuda hiç taviz vermeye niyetli değil.