Gözyaşlarının sel olduğu o kara gün... 10 yiğit orman işçimiz, vatan toprağını korurken canlarını feda etti. Yangınla mücadelede adeta birer destan yazan bu kahramanlar, geride derin bir acı ve minnet duygusu bıraktı.
Olayın belki de en yürek burkan detayı ise AKUT görevlisi Alperen Özcan'ın babasının yaşadıklarıydı. Adamcağız, oğlunun yangın bölgesine yetişip tehlikeye atılmasını engellemek için -belki de bir baba içgüdüsüyle- kendini oyalamış. "Yetişemesin, kurtarmaya çalışmasın" diye...
Bir Babanın Yürek Yanığı
O anları düşünmek bile insanın içini acıtıyor. Babanın oğluna duyduğu sevgiyle, onu koruma içgüdüsüyle yaptığı bu hareket, aslında tüm ebeveynlerin yüreğine dokunan bir durum. Kim bilir, belki de her baba aynı şeyi yapardı o koşullarda.
Yangın bölgesinde adeta ateşle dans eden ekipler, saatlerce mücadele etti. Alevlerin önüne geçmek için var güçleriyle çalışırken, bazı kahramanlarımız bu uğurda canlarını verdiler. Geride kalanlar ise hem acıyı hem de gururu bir arada yaşıyor.
Mücadelenin Ardındaki İnsan Hikayeleri
- 10 can, 10 ayrı hikaye... Her biri vatan için canını ortaya koydu
- AKUT ekipleri yangın bölgesinde gece gündüz demeden çalışıyor
- Baba yüreği: "Oğlum gelmesin" diye saatlerce bekleyen bir fedakar
O gün orada yaşananlar, aslında sıradan insanların nasıl olağanüstü kahramanlıklar sergileyebileceğinin kanıtı. Yangınla mücadele eden her bir nefer, adeta birer destan yazdı. Ve ne yazık ki bazı destanlar, acı sonlarla noktalandı.
Şimdi geriye kalan, bu kahramanları minnetle anmak ve onların ailelerine sahip çıkmak. Çünkü biliyoruz ki vatan toprağının her karışı, böyle fedakarlıklarla korunuyor.
