Gece yarısına doğru, İstanbul'da on binlerce telefon aynı anda çalmaya başladı. Ekranlarda beliren o meşum uyarı: "Deprem uyarısı! Büyükçekmece bölgesinde deprem bekleniyor." Anlar içinde kent adeta dondu. İnsanlar yataklarından fırladı, çocuklar uyandı, sokaklara koşanlar oldu. O korku dolu anları yaşayan biri olarak söylüyorum, içinden çıkılmaz bir kaos ortamıydı.
Peki gerçekten deprem oldu mu? Hayır. Aslında olan şey, AFAD'ın acil durum bildirim sisteminde yaşanan fahiş bir teknik hataydı. Sistem, test amaçlı bir bildirimi gerçek bir uyarı olarak göndermişti. Ve işte o anda her şey altüst oldu.
Panik Anları: İnsanlar Sokaklara Fırladı
Bildirimin ardından sosyal medya platformları anında alevlendi. #deprem etiketi trend oldu. İnsanlar birbirine mesaj atıyor, ailelerini arıyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kimileri balkonlara çıktı, kimileri ise hemen sokağa indi. O anki korku ve belirsizlik havasını tarif etmek gerçekten zor.
AFAD yetkilileri ise hatayı fark eder etmez harekete geçti. Ama ne geçiş! Zaten atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti. Yaklaşık 20 dakika sonra, bu sefer bir düzeltme bildirimi geldi: "Önceki deprem uyarısı bildirimi test amaçlı olup, gerçek bir deprem tehlikesi bulunmamaktadır." Yani? Yani koca bir şehri ayaklandıran uyarı aslında hiç yaşanmamıştı.
AFAD'dan Açıklama: "Test Bildirimi Gerçek Zamanlı Sisteme Karıştı"
Peki nasıl oldu da böyle bir hata yaşandı? AFAD'ın yaptığı açıklamaya göre, sistemde yapılan test sırasında bir senaryo bildirimi, gerçek zamanlı uyarı sistemine karışmış. Teknik bir kazadan başka bir şey değilmiş aslında. Ama tabii ki bu açıklama, o panik anlarını yaşayanlar için pek de yeterli olmadı.
Bu olay, acil durum sistemlerinin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bir düğmeye basmakla, milyonlarca insanın hayatını bir anda altüst edebiliyorsunuz. Sistemler mükemmel görünebilir, ama insan faktörü ve teknik aksaklıklar her zaman beklenmedik sonuçlar doğurabiliyor.
Sonuç Yerine: Güven ve Teknoloji Arasındaki İnce Çizgi
Bu yaşananlar, bize önemli bir gerçeği daha hatırlattı: Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insanların güvenini kazanmak ve korumak çok daha kritik. AFAD gibi kurumların, halkın güvenini sarsmamak için çok daha dikkatli olması gerekiyor. Umarım bu olay, benzer hataların bir daha yaşanmaması için bir ders olur.
O geceyi yaşayan herkes için unutulması zor bir anı olarak kaldı. Deprem korkusu zaten toplumun hafızasında derin izler bırakmışken, bir de böyle bir teknik arıza ile yüzleşmek, insanların psikolojisini derinden etkiledi. Umarız bir daha böyle bir karmaşa yaşamayız.
