
Çanakkale’de sıcak bir yaz günü, ansızna kabusa dönüştü. Lapseki ilçesine bağlı Çardak beldesinde, kim bilir nasıl bir kıvılcımla başladı her şey—belki bir cam parçası, belki ihmal… Ormanın içinde dumanlar yükselmeye başladığında, saatler öğleden sonrayı gösteriyordu.
Rüzgârın da yardımıyla alevler hızla yayıldı. İtfaiye ekipleri seferber oldu, ancak arazi koşulları zorluydu. Yangın, ormanlık alanın derinliklerine ilerlerken, yerleşim yerlerine sıçramasından endişe ediliyordu. Bölge sakinleri, gözlerini gökyüzüne dikmiş, dualar ediyordu.
Müdahale ekipleri, alevlere su ve yangın söndürücülerle karşı koymaya çalışıyor. Helikopterler su atarak destek veriyor—ama rüzgârın şiddeti işleri zorlaştırıyor. Yangının tam olarak kontrol altına alınması için çaba harcanıyor, ancak henüz net bir zafer yok.
Yetkililer, vatandaşları bölgeden uzak durmaları konusunda uyarıyor. “Lütfen, yangın alanına yaklaşmayın” diyorlar—çünkü her an risk büyüyebilir. İnsanların güvenliği her şeyden önce geliyor, elbette.
Bu tür yangınlar, doğanın ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatıyor bize. Bir anda yok olan ağaçlar, yuvalar, hayatlar… Umarım en kısa sürede söndürülür ve bir daha böyle bir şey yaşanmaz.