
Çanakkale'de aniden patlak veren orman yangını, şehrin semalarını kara bir örtüyle kapladı. Sanki bir anda her şey sisler içinde kaybolmuş gibiydi. İtfaiye ekipleri, alevlere karşı adeta bir ölüm kalım mücadelesi verirken, durumun ciddiyeti üniversiteyi de harekete geçirdi.
Öğrenciler, hızlı ama panik olmadan — en azından görünüşte öyle — binaları terk etmeye başladılar. Kimi kitaplarını bile alamadan çıkmış, kimi ise telefonuyla son durumu kaydetmeye çalışıyordu. Yangının rüzgârla birlikte nasıl da hızla yayıldığını görmek, insanın tüylerini diken diken ediyor.
Şehirde Hayat Durma Noktasında
Duman o kadar yoğun ki, sanki güneş erken batmış da gece çökmüş gibi. Araçlar farlarını yakmak zorunda kaldı, insanlar maske takmadan sokağa çıkamıyor. Çanakkale Boğazı'ndan geçen gemiler bile bu garip manzarayı izliyor olmalı.
İtfaiye ekiplerinin mücadelesi ise tam bir destan. Su tankerleri durmaksızın gidip geliyor, helikopterler yangın bölgesine su taşımak için adeta havada dans ediyor. Ama yangın, bir canavar gibi sürekli yeni alanlara sıçrıyor.
Üniversite Tahliyesi: "Hiç Böyle Bir Şey Yaşamamıştık"
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi yetkilileri, öğrencilerin güvenliği için tahliye kararı aldı. Kampüsteki bir öğrenci, "Daha ders çıkışıydı, bir baktık herkes koşuşturuyor. Hiç böyle bir şey yaşamamıştık" diyor. Tahliye işlemlerinin sorunsuz ilerlediği belirtiliyor, ancak herkesin yüzündeki endişe okunuyor.
Yangının nedeni henüz bilinmiyor — belki ihmal, belki de talihsiz bir kaza. Ama şu an önemli olan tek şey, alevlerin kontrol altına alınabilmesi. Çanakkale, tarih boyunca pek çok zorluğa göğüs germişti. Bu yangını da atlatacaktır elbet. Ama şimdilik, herkes nefesini tutmuş bekliyor...