
Ankara'nın göbeğinde, her şey bir anda oldu. Bir çığlık, bir duman, sonra... Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Ahmet Kaya (38), o gece hayatının en büyük kabusuyla yüzleşti. Evlerinde çıkan yangında, canından çok sevdiği eşi Ayşe (32) ve henüz 5 yaşındaki oğlu Kerem'i kaybetti.
"Sanki dünya başıma yıkıldı" diyor Ahmet, gözleri kan çanağına dönmüş. "Bir anda her şey karardı. İtfaiye geldiğinde artık çok geçti. Ateş, her yeri sarmıştı."
O Anları Anlatırken Titriyor
Konuşurken sesi titriyor, elleri istemsizce sallanıyor. "Komşular uyandırdı beni. 'Yangın var!' diye bağırıyorlardı. Koştum, koştum ama..." Cümlesini bitiremiyor. Boğazı düğümleniyor adeta.
İtfaiye ekipleri yangını söndürdüğünde, artık geriye dönüş yoktu. Ahmet'in dünyası, o küçük apartman dairesinde kül olup gitmişti. "Eşim ve oğlum..." diyor, "Onları son bir kez daha görebilmek için her şeyi verirdim."
"Artık O Eve Giremem"
En çok da şu sözler yaralıyor insanın yüreğini: "O eve nasıl gireceğim? Her köşesinde onların hatırası var. Mutfakta Ayşe'nin kahkahaları, salonda Kerem'in oyun sesleri..."
Yangının çıkış sebebi henüz netlik kazanmış değil. Yetkililer incelemelerini sürdürüyor. Ancak Ahmet için artık hiçbir açıklama, bu acıyı dindiremeyecek.
Mahalle sakinleri ise şokta. "Çok iyi insanlardı" diye anlatıyor komşulardan biri. "Ayşe Hanım herkese güleryüzlü davranırdı. Kerem de... Küçük melek."
Ahmet şimdi, bir yakınının evinde kalıyor. "Hayat devam ediyor ama benim için durdu" diyor. Ve ekliyor, gözlerinden yaşlar süzülürken: "Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın."