Güneşin kavurucu sıcağı altında, Antalya'nın cennet köşelerinden Kemer'de ansızın başlayan bir telaş... Saatler 15.00'ü gösterdiğinde, ormanlık alanda beliren dumanlar, kısa sürede yerini heyecan verici bir mücadeleye bıraktı. Aynı saatlerde, Muğla'nın nefes kesici güzellikteki Marmaris ilçesi de benzer bir kaderi paylaşıyordu adeta.
İtfaiye ekipleri, yangın haberini alır almaz seferber oldu. Aman tanrım, o manzara! Gökyüzü, alevlerle boğuşan helikopterler ve yerden müdahale eden onlarca arazözle doldu taştı. İnsanın içini acıtan bir görüntüydü gerçekten.
Rüzgarın Zalim Oyunu
Yangınla mücadelede en büyük düşmanımız neydi biliyor musunuz? Rüzgar! İşte o ipe sapa gelmez rüzgar, alevleri adeta dans ettiriyor, her yere yayıyordu. Müdahale ekipleri için durum içler acısı hale gelmişti – kelimenin tam anlamıyla ateşle oynuyorlardı.
Kemer'deki yangının çıktığı Aslanbucak Mevkii ile Marmaris'teki yangının başladığı Bayır Mahallesi için seferberlik ilan edildi neredeyse. Her iki bölgede de –Allahtan– yerleşim yerleri tehdit altında değildi. Ama o güzelim ormanlık alanlar... Ah, insanın içi sızlıyor.
Gece Yarısına Kadar Mücadele
Saatler ilerledikçe durumun ciddiyeti daha da artıyordu. Yetkililer, gece yarısına kadar –belki de daha fazla– mücadele edeceklerini açıkladılar. Şu anda söyleyebileceğimiz tek şey: Ekiplerimiz canla başla çalışıyor. Helikopterler su atıyor, arazözler cephe oluşturuyor, orman bekçileri olay yerinde.
Yangın çıkış nedenine gelince... Kim bilir? Belki bir ihmal, belki bir dikkatsizlik, belki de –Allah korusun– kundaklama. Şu an için net bir şey söylemek için erken. Önceliğimiz, o koca yürekli itfaiyecilerin can güvenliği ve yangının kontrol altına alınması.
Durum ciddi. Çok ciddi. Ama umudumuzu kaybetmeden, yetkililerin açıklamalarını bekliyoruz. Antalya ve Muğla için dualarımız devam ediyor...
