
İklim değişikliği derken durumun vahametini anlamak için bazen rakamlara bakmak yetiyor. Eurostat'ın yayınladığı son veriler ise adeta yürek hoplatıcı cinsten. 2000'li yılların başından bugüne, Avrupa Birliği topraklarında meydana gelen orman yangını sayısı tam beş katına çıkmış. Evet, yanlış duymadınız: beş kat!
Şöyle bir düşünün: 2006 yılında kayıtlara geçen yangın sayısı 50 bin civarındayken, 2023'te bu sayı 300 bini aşmış durumda. Bu artışın sadece bir 'istatistik' olmadığını, her bir rakamın ardında yok olan bir ekosistem, telef olan canlılar ve kül olan ormanlık alanlar olduğunu unutmamak lazım.
Peki Neden Bu Kadar Arttı?
İşin uzmanları – ki kendileri bu konuda oldukça haklılar – bu dramatik artışın ardında yatan temel neden olarak iklim değişikliğini işaret ediyor. Ortalama sıcaklıkların yükselmesi, daha uzun ve kavurucu yazlar, beklenmedik sıcak hava dalgaları ve yağış rejimlerindeki düzensizlikler... Tüm bu faktörler, ormanları devasa bir çıra yığınına dönüştürüyor.
Bir diğer önemli etken ise, maalesef insan faktörü. İhmal, dikkatsizlik veya kasıtlı çıkarılan yangınlar, zaten kırılgan hale gelen bu ekosistemler için sonun başlangıcı olabiliyor.
Hangi Ülkeler En Çok Etkilendi?
Eurostat'ın verilerine göre, Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler yangınlardan en çok mustarip olan bölgelerin başında geliyor. Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Güney Fransa'daki yangınlar, toplam sayının büyük bir kısmını oluşturuyor. Ancak alarm zilleri artık sadece güney için çalmıyor. Orta ve Kuzey Avrupa'daki ülkelerde de – ki bu durum 20 yıl önce neredeyse duyulmamış bir şeydi – ciddi orman yangını vakaları rapor ediliyor.
Bu, krizin sınır tanımadığının ve her geçen gün daha da yayıldığının acı bir kanıtı.
Peki hiç mi umut yok? Elbette var. Ancak uzmanlar, yangınlarla mücadeleden ziyade, önleme ve hazırlıklı olma stratejilerine çok daha fazla kaynak ayrılması ve yatırım yapılması gerektiği konusunda hemfikir. İklim değişikliğiyle mücadele küresel bir öncelik haline gelmezse, bu istatistiklerin önümüzdeki yıllarda daha da kötüleşmesi işten bile değil.
Sonuç olarak, Avrupa'nın ciğerleri yanıyor ve bu yangın hepimizin dikkatini çekmeyi hak ediyor. Rakamlar soğuk gelebilir, ama arkasındaki gerçeklik son derece sıcak ve tehlikeli.