Hava sıcak, rüzgar sert esiyordu. Elazığ'ın Palu ilçesine bağlı Beyhan beldesi yakınlarında, kim bilir nasıl başladı o ateş. Anız... Kuru, çabuk tutuşan anız. Rüzgarın da yardımıyla bir anda alevler çevreye yayıldı, büyüdü, büyüdü, büyüdü.
Durumu fark eden vatandaşlar hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradı. Alarm zilleri çalmaya başladı. İtfaiye ekipleri, tarım müdürlüğüne ait araçlar, orman ekipleri... Kısacası tüm imkanlar seferber oldu. Olay yerine intikal ettiler. Ve mücadele başladı.
Gece oldu. Ama onlar için uyku yoktu. Far ışıklarıyla, alevlerin üzerine su sıktılar. Rüzgar bir yandan alevleri bir o yana, bir bu yana savuruyor, işlerini zorlaştırıyordu. İnsanüstü bir çabayla, sabahın ilk ışıklarına kadar çalıştılar. Nihayet, yangını kontrol altına almayı başardılar. O büyük tehlike, şimdilik atlatılmış görünüyor.
Peki Ya Sonrası? Risk Bitmedi!
Yetkililer hemen bir açıklama yaptı. Yangının söndürüldüğünü, ancak—evet, bir 'ancak' var—rüzgarlı havanın etkisini sürdürmesi nedeniyle halen tamamen güvende olunmadığını belirttiler. Ekipler, soğutma çalışmalarına ve bölgede nöbet tutmaya devam ediyor. Çünkü en ufak bir kıvılcım, her şeyi yeniden başlatabilir.
Bu olay, aslında hepimizin kulağına küpe olması gereken bir uyarı niteliğinde. Özellikle yaz aylarında, anız yakmanın ne denli büyük felaketlere yol açabileceğini bir kez daha gördük. Belki bir anlık dikkatsizlik, belki kasıt... Sebep her ne olursa olsun, sonuçları ağır olabiliyor.
Elazığ Valiliği'nden gelen son bilgiye göre, can kaybı ya da yaralanma yok. En azından bu sefer korkulan olmadı. Ama her zaman böyle şanslı olunacak diye bir kaide yok. Ekipler, olası yeni yangınlara karşı şu an tetikte. Vatandaşların da son derece dikkatli olması gerekiyor.
