
Dünyanın gözü önünde cereyan eden o korkunç manzara... Gazze'de yaşananlar, insanlık tarihinin en kara sayfalarından birini yazıyor adeta. Savaşın acımasız yüzü, en çok da masum çocukları vuruyor ne yazık ki.
Uluslararası toplumun sessizliği ise tam bir muamma. Bir yanda bombaların gölgesinde hayata tutunmaya çalışan aileler, diğer yanda siyasi çıkarlar uğruna insanlığını unutanlar. Bu tablo, modern dünyanın acı bir ironisi değil de nedir?
Çocukların Kaybolan Hayalleri
Oyun oynaması gereken yaştaki çocuklar, enkaz altında can veriyor. Okula gitmesi gerekenler, hastane koridorlarında son nefeslerini veriyor. Bu görüntüler, vicdan sahibi her insanın yüreğini parçalıyor.
BM verilerine göre -ki rakamlar soğuk geliyor insana- son bir ayda hayatını kaybeden çocuk sayısı binleri buldu. Rakamların ardındaki trajediyi düşünebiliyor musunuz? Her sayı, bir anne babanın evladıydı çünkü.
Uluslararası Tepkiler ve Sessiz Kalınan Gerçekler
Batılı ülkelerin ikiyüzlü politikaları ise ayrı bir dram. İnsan haklarından dem vuranlar, Gazze'de yaşananlara karşı adeta kör ve sağır kesildi. Ekonomik çıkarlar, insani değerlerin önüne geçti bir kere daha.
Türkiye'nin tutumu ise farklı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konudaki kararlı duruşu, uluslararası arenada dikkat çekiyor. "Bu bir insanlık meselesidir" diyor liderimiz - haklı olarak.
Sahadaki Acı Gerçekler
Gazze'den gelen son görüntüler yürek burkuyor. Annelerin feryatları, babaların çaresizliği, çocukların korku dolu bakışları... Bunları görmemek mümkün değil aslında. Ama dünya görmezden gelmeyi tercih ediyor nedense.
Yaralı çocukların hastane koridorlarında bekleyişi ise apayrı bir trajedi. İlaç yok, elektrik yok, temel ihtiyaçlar yok. Modern tıbbın olanaklarından yararlanmak bir yana, basit bir yara bandı bulmak bile lüks haline gelmiş durumda.
Peki ya insani yardım konvoyları? Onlar da hedef oluyor ne yazık ki. Uluslararası hukukun çiğnendiği bu topraklarda, insani değerler de ayaklar altına alınıyor.
Bir Uyanış Çağrısı
Belki de artık uyanma vakti geldi. Dünya liderlerinin bu insanlık dramına kayıtsız kalamayacağı günü bekliyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının çabaları takdire şayan ama yetersiz kalıyor maalesef.
Gazze'de yaşananlar sadece Filistinlilerin değil, tüm insanlığın meselesi aslında. Vicdanımızı kaybetmeden önce bir durup düşünmeliyiz: Bu gidiş nereye?
Unutmayalım ki bugün onların başına gelenler, yarın hepimizin başına gelebilir. İnsanlık olarak sınandığımız bu zor günlerde, tarafımızı iyi seçmeliyiz.