
Dünya'nın gözü önünde, adeta çekilmiş bir korku filmi sahnesi gibiydi her şey. İsrail askerleri, Gazze'deki bir hastanenin yoğun bakım ünitesine dalıvermişlerdi. Silahları doğrultulmuş, yüzlerinde ise hiçbir ifade yoktu. Sanki sıradan bir iş yapıyorlardı.
Ortalık tam bir karmaşaydı. Doktorlar, hemşireler, hasta yakınları... Herkes bir panik içinde. Askerler, yoğun bakımdaki yatalak hastaları bile sorguya çekiyor, hatta onlara işkence yapıyorlardı. Düşünsenize, soluk almak için makineye bağlı insanlara eziyet ediliyor. Bu nasıl bir vahşet?
Dünya Sessiz, Türkiye Isyan Ediyor
Türkiye'den ise bu olaya tepkiler sert oldu. Yetkililer, olayı 'trajedi' değil, 'savaş suçu' olarak nitelendirdi. Dışişleri Bakanlığı konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Uluslararası hukukun çiğnendiği bu vahşet karşısında insanlık adına sesimizi yükseltiyoruz" ifadelerine yer verdi.
Peki ya dünya? Maalesef her zamanki gibi sessiz. Birleşmiş Milletler'den etkili bir kınama bile gelmedi. Oysa ortada çok net kanıtlar var. Görüntüler, fotoğraflar, tanıklıklar... Hepsi bu korkunç gerçeği haykırıyor.
Hastane mi, Savaş Alanı mı?
Hastaneler, savaş hukukunda dokunulmaz yerler olarak kabul edilir. Ancak İsrail, bu kuralı hiçe saydı. Yoğun bakım ünitesi adeta bir işkence odasına dönüştürüldü. Hastaların üzerindeki oksijen maskeleri bile çıkarıldı. İnsanlık adına yüz kızartıcı bir tablo.
Bir doktorun anlattıkları ise yürek burkuyor: "Askerler, hastalarımızı tekerlekli sandalyelerden iterek aldılar. Kim olduklarını, nerede olduklarını soruyorlardı. Oysa onların çoğu komadaydı. Yanıt veremezlerdi."
Bu görüntüler, sosyal medyada hızla yayıldı. Dünya çapında infiale neden oldu. Ancak Batı medyası olaya neredeyse hiç yer vermedi. Gündem, başka konularla meşgul edildi. Gazze'de yaşananlar ise yine görmezden gelindi.
Uluslararası Hukuk Ne Diyor?
Uluslararası hukuk, sivil yerleşim yerlerine ve sağlık tesislerine yapılan saldırıları açıkça yasaklıyor. Cenevre Sözleşmeleri, hastanelerin dokunulmazlığını garanti altına alıyor. Peki ya uygulama? Maalesef ki bu kurallar, Gazze için işlemiyor.
İsrail, kendini savunma hakkını bahane ederek her türlü insanlık suçunu işliyor. Dünya ise seyrediyor. Bu durum, uluslararası hukukun çifte standardını bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye, bu hukuk ihlallerine karşı uluslararası platformlarda mücadele edeceğini duyurdu. Konunun, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na taşınması için çalışmalar başlatıldı.
Sonuç olarak, Gazze'de yaşananlar basit bir trajedi değil. Planlı, kasıtlı ve insanlık dışı bir savaş suçu. Dünya bu gerçeği artık görmeli ve harekete geçmeli. Yoksa tarih, hepimizi bu sessizliğimizden dolayı yargılayacak.