Malatya'da, havanın aniden ısınmaya başladığı bir öğle sonrası... Akçadağ ilçesine bağlı Küçükkürne köyü civarında, nedeni henüz tam olarak anlaşılamayan bir orman yangını patlak verdi. Olay yerine ilk ulaşan köylülerin çaresizlik içinde alevleri söndürmeye çalıştığı görüldü—ama nafile.
Rüzgarın adeta bir canavara dönüştüğü o anlarda, alevler hızla yayılmaya başladı. İnsan eliyle mi, yoksa doğanın bir cilvesi mi? Kimse emin değil. Ancak yangının büyüklüğü karşısında yetkililer hızla harekete geçti.
Havadan ve Karadan Yoğun Müdahale
Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, belki de yazın en sıcak günlerinden birinde, yangın söndürme helikopterleri ve araçlarıyla bölgeye intikal etti. Havadan iki helikopter su atarak alevleri kontrol altına almaya çalışırken, karadan da onlarca itfaiye aracı ve personel yangına müdahale etti.
Yangının çıktığı alanın engebeli oluşu—işleri iyice zorlaştırdı. Ama ekipler, rüzgarın alevleri nasıl da bir oradan bir oraya savurduğuna bakmadan, mücadeleyi sürdürdü.
“Rüzgar En Büyük Düşmanımız”
Yangınla mücadele eden bir ekip üyesi, “Rüzgar yüzünden alevler sürekli yön değiştiriyor. Tam kontrol altına aldık derken, bir bakıyorsunuz başka bir noktada yeniden alevlenmiş” diyor. İnsanın içini acıtan bir manzara bu.
Bölge sakinleri ise endişeli. Köye yakın olmasa da yangının ilerleyişi tedirginlik yaratıyor. “Her yaz aynı hikaye” diye mırıldanan yaşlı bir köylü, ellerini ovuşturarak uzaklara bakıyor.
Şu ana kadar herhangi bir can veya mal kaybı bildirilmedi—neyse ki. Ama doğanın verdiği zararın telafisi zor. Hele o ağaçların yanışını izlemek... İç parçalayıcı.
Müdahale çalışmaları—rüzgarın şiddeti nedeniyle—gece boyunca sürebilir. Ekipler, soğutmaya ve kontrol altında tutmaya odaklanmış durumda. Umarım en kısa sürede söndürülür de, Malatya’nın ciğerleri yanmaktan kurtulur.
