
Güneş, Muğla'nın Menteşe ilçesinin üzerine acımasızca vuruyordu. Ve sonra dumanlar yükselmeye başladı. Aniden. Beklenmedik bir şekilde. Ormanlık alanda başlayan o küçük alev, kısa sürede ciğerleri yakan dev bir canavara dönüştü.
Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri için zamanla yarış başladı. Her saniye önemliydi. Her an, alevlerin daha da yayılması demekti. Rüzgarın yönü değiştikçe, mücadele stratejileri de anında değişmek zorundaydı. İnsanüstü bir çabaydı bu.
16 Saatlik Bitmek Bilmeyen Bir Savaş
Saatin tik takları, yangının hışırtısı ve itfaiye araçlarının sireni arasında kaybolup gitti. Gece boyunca devam eden mücadele, sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü. Tam 16 saat. Hiç durmadan, pes etmeden, yılmadan...
Sonunda, sabah saatlerinde umut verici bir haber geldi: Yangın kontrol altına alınmıştı! O anki rahatlama duygusunu kelimelerle anlatmak neredeyse imkansız. Ekiplerin yorgun ama gururlu yüzlerindeki ifade, her şeyi anlatıyordu aslında.
Yangının çıkış sebebi henüz netlik kazanmış değil. Belki bir ihmal, belki de talihsiz bir kaza. Ama şu an için önemli olan, o yeşil dokunun daha fazla zarar görmediği. Can kaybı ya da yaralanma olmaması ise içimizi bir nebze olsun rahatlatan bir detay.
Doğa bize yine bir ders verdi aslında. Onunla savaşmak yerine, onu korumayı öğrenmemiz gerektiğini hatırlattı. Bu yangın, sadece ağaçların değil, hepimizin yüreğinde bir iz bıraktı.