
Güneşin Muğla semalarında acımasızca yaktığı bir öğle sonrası, birdenbire yükselen dumanlar her şeyi altüst etti. Sessizliği yırtan bir patlama sesi değildi belki ilk işaret, ama o keskin, insanın boğazını tırmalayan yanık kokusu, felaketin habercisiydi.
Olay, Marmaris'e bağlı Bayırköyü Mahallesi'nde, insanların günlük telaşlarına daldığı bir sırada patlak verdi. Kimi söylentilere göre, seyir halindeki bir otomobilin motor kısmından aniden alevler fışkırmaya başladı. Araç adeta bir meşaleye dönüştü ve her şey o kadar hızlı oldu ki, kimse ne olduğunu anlayamadı.
Ve sonra rüzgar… O ana kadar sakin olan hava, sanki yangını beslemek için bekliyormuş gibi bir anda esmeye başladı. Alevler, yol kenarındaki kuru otlara sirayet etmekte gecikmedi. Korkulan oldu; küçük bir araç yangını, birkaç saniye içinde civardaki ormanlık alanı tehdit eder hale geldi. O kavurucu sıcakta, bir kibrit çakmasıyla tutuşmaya hazır haldeki doğa, alevlere adeta davetiye çıkardı.
İtfaiyenin Zamanla Yarışı
Olay yerine intikal eden Marmaris Belediyesi İtfaiye ekipleri, işte bu noktada devreye girdi. Durumun vahametini anlamaları bir saniyelerini almadı. Büyük bir felaketin eşiğinden dönmek üzereydiler. Suyun ve köpüğün yangınla dansı başladı. Ekipler, önce aracı kontrol altına almak, sonra da ormana sıçrayan alevleri söndürmek için var gücüyle çalıştı.
Yaklaşık yarım saat süren o amansız mücadele – ki oradaki herkese bir ömür kadar uzun geldi – nihayet meyvesini verdi. Alevler, daha büyük bir faciaya yol açmadan söndürüldü. Geriye, simsiyah yanık izleri, erimiş metal yığını ve ağır bir duman kokusu kaldı. İtfaiye ekipleri, yangının tamamen kontrol altına alındığını ve herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmadığını duyurdu. O an orada olanlar için ise, 'keşke'lerle dolu bir korku anısı...
Yangının çıkış sebebi ise hâlâ bir muamma. Araç sahibi ifadesinde, aracın seyir halindeyken aniden alev aldığını belirtmiş. Yetkililer, bu feci olayın ardındaki gerçek nedeni ortaya çıkarmak için incelemelerine devam ediyor. Bu tür olaylar, yaz sıcaklarında doğanın ne kadar hassas olduğunu bir kez daha hatırlatıyor insana. Küçük bir dikkatsizlik, bir anlık ihmal, geri dönüşü olmayan sonuçlara gebe. Bugün şanslıydık, ama yarın?