Sığınak Yönetmeliği'nde Devrim Gibi Güncelleme! Artık Her Detay Düşünüldü
Sığınak Yönetmeliği'nde Devrim Gibi Güncelleme!

Son dönemlerde yaşanan afetler, hepimizin yüreğine bir kor gibi düştü. Ve nihayet, beklenen adım geldi. İçişleri Bakanlığı, adeta bir devrim niteliğinde bir hamleyle Sığınak Yönetmeliği'ni baştan aşağı güncelleme kararı aldı. Aman dikkat! Bu, sıradan bir değişiklik değil; neredeyse her maddenin yeniden ele alındığı, hayati detayların gözden geçirildiği kapsamlı bir çalışma.

Peki ne mi değişiyor? Öncelikle, artık sığınakların nerelere yapılacağı konusunda çok daha net kurallar var. Rastgele bir bodrum katı artık 'sığınak' sayılmayacak. Toprak altına inşa edilecek sığınaklar için bile derinlik ve erişim kolaylığı gibi kritik kriterler getiriliyor. Yani, 'gel de çık' mantığının sonu.

Yaşam Alanı Haline Gelecekler

Belki de en can alıcı nokta şu: Sığınaklar artık sadece 'saklanılacak' yerler olmaktan çıkıp, insanların bir süre yaşayabileceği alanlar olarak tasarlanacak. Bunun anlamı ne mi? Temiz suya, gıda depolama imkanına, hatta en basitinden tuvalet ve hijyen ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir altyapı şart. Çünkü biliyoruz ki afet sonrası o ilk 72 saat, altın değerinde.

Malzeme kalitesi deyince... Artık 'nasıl olsa gözden uzak' denilerek ikinci sınıf malzeme kullanımına kesinlikle izin yok. Beton kalitesinden, kapıların dayanıklılığına, havalandırma sistemlerinden, elektrik tesisatının güvenliğine kadar her şey en üst standartlara çekiliyor. Kısacası, sığınak denince akıllara artık 'güvenli liman' kavramının gelmesi için her şey düşünülmüş.

Peki Ya Denetim?

İşin en kaygılandıran kısmı olan denetim mekanizmasında da ciddi bir sıkılaştırma söz konusu. Yönetmelik, belediyelere ve ilgili kurumlara çok daha fazla sorumluluk yüklüyor. Proje aşamasından, inşaatın bitimine kadar her adım sıkı bir şekilde takip edilecek. Kaçak ya da standartlara uymayan yapılaşmaya asla göz yumulmayacak. Zaten mesele de bu değil mi? Can güvenliği söz konusu olduğunda, 'oluruna bırakmak' diye bir lüksümüz yok.

Bu güncelleme, aslında hepimizin aklındaki o büyük soruya da cevap veriyor: 'Bir deprem anında gerçekten güvende olabilecek miyiz?' Cevap, bu kuralların titizlikle uygulanması halinde 'Evet'. Umarım bu sefer, sadece kâğıt üzerinde kalmaz ve somut adımlarla hayatımıza yansır. Sonuçta, hazırlıklı olmanın bedeli, hazırlıksız yakalanmanın bedelinden her zaman daha hafiftir.