
Bugün öğle saatlerinde, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin nefes kesen Ayazağa Kampüsü'nde aniden bir telaş başladı. Gökyüzüne yükselen dumanlar, insanların yüreğine bir anda korku salıverdi. Otluk ve ağaçlık bir alanda başlayan yangın, rüzgarın da etkisiyle hızla yayılmaya başladı adeta.
O anları gören bir öğrenci, "Bir anda her yer sis gibi oldu, sonra alevleri gördük. Çok hızlı yayılıyordu" diye anlatıyor. Neyse ki kampüs içindeki güvenlik ekipleri hemen harekete geçti ve durumu itfaiyeye bildirdi.
İtfaiyenin Zorlu Mücadelesi
Olay yerine kısa sürede çok sayıda itfaiye aracı sevk edildi. İtfaiye ekipleri, arazi koşullarının zorluğuna rağmen yangına hızla müdahale etti. Su tankerleri ve özel ekipmanlarla alevlerle saatlerce mücadele ettiler—gerçekten zorlu bir işti.
Yangının çıkış sebebi henüz tam olarak bilinmiyor. Belki ihmal, belki de doğal bir sebep... Yetkililer konuyla ilgili soruşturma başlattıklarını açıkladı. Şu an için can kaybı ya da yaralanma olmadığı bilgisini verelim.
Doğal Yaşam Etkilendi mi?
Kampüs içindeki bu yeşil alan, aslında birçok canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Yangının bu doğal yaşama ne kadar zarar verdiği ise henüz net değil. Üniversite yetkilileri, zarar tespit çalışmalarının başlatıldığını ifade etti.
İTÜ'lü akademisyenlerden biri, "Bu alan kampüsün akciğeri gibiydi. Umarım kısa sürede eski haline döndürebiliriz" diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Gerçekten de yeşilin her tonuna sahip bu bölge, öğrencilerin stres atıp nefes aldığı bir yerdi.
Yangın sonrası bölgeye giriş-çıkışlar kısıtlandı. İtfaiye ekipleri, söndürme çalışmalarının ardından soğutma çalışmalarına devam ediyor. Rüzgarın yön değiştirmesiyle tekrar alevlenme riskine karşı tedbirler alınıyor.
Bu olay, aslında hepimize bir kez daha hatırlattı: Doğayla iç içe yaşadığımız bu alanlarda yangın riskine karşı çok daha dikkatli olmalıyız. Özellikle yaz aylarında en ufak bir kıvılcım ne yazık ki büyük felaketlere yol açabiliyor.