
Gözünü sevdiğimin doğası, ne çabuk toparlanıyor bazen! Geçtiğimiz yıllarda alevlere teslim olan o güzelim ormanlık alanlar, şimdi yeniden hayat buluyor. İnsanın içini bir hoş eden, umut verici bir manzara bu.
Bildiğiniz üzere, orman yangınları sadece ağaçları değil, tüm bir ekosistemi yerle bir ediyor. Ama pes etmek yok. Yetkililer ve gönüllüler, hummalı bir çalışmayla adeta seferber oldu. Toprak analizleri yapıldı, yangının şiddeti ve bıraktığı izler tek tek incelendi. 'Nasıl daha iyi yeniden yeşertebiliriz?' sorusunun cevabı arandı.
Toprakla Yeniden Barışmak
Her şey toprakla başlıyor aslında. Yanmış, kül olmuş toprağa yeniden can vermek... İşte en zor kısmı da bu oldu. Özel ekipmanlarla, toprağı havalandırma ve zenginleştirme çalışmaları yapıldı. Yangın sonrası oluşan sert kabuğu kırmak gerekiyordu çünkü. Yoksa fideler nefes alamazdı.
Fide Seçimi: Bölgeye Uygun, Dayanıklı Türler
Öyle her fidanı her yere dikemezsiniz. İklim koşullarına, toprak yapısına uygun, kuraklığa dayanıklı türler özenle seçildi. Akdeniz'in o sıcak, ama bir o kadar da naif iklimine uyum sağlayacak türlere öncelik verildi. Fideler, özel fidanlıklarda büyütüldü ve nakil için en uygun zaman kollanmaya başlandı.
Ve nihayet, dikim zamanı geldi! Gönüllüler, ekipler... Herkes seferber. Ellerde fideler, belki de geleceğin koca çınarları. Toprakla buluşturulan her fide, yeni bir umut oldu. Can suyu verilirken duyulan o heyecan, tarif edilmez.
Sabırla Bekleyiş ve İzleme
Dikim bitti diye her şey bitmiyor tabii. Asıl iş şimdi başlıyor. Fidelerin büyümesi, gelişmesi için düzenli olarak kontrol edilmeleri, sulanmaları gerekiyor. Belki de en çok sabır isteyen kısım burası. Doğa ananın ritmine ayak uydurmaktan başka çare yok.
Ve işte... Aylar süren emeğin karşılığı yavaş yavaş alınmaya başlandı. Önce minik yeşil filizler toprağı deldi. Sonra yavaş yavaş büyümeye, boy vermeye başladılar. Eski yangın izlerinin arasından yükselen bu yeni yaşam, gören herkese inanılmaz bir iyimserlik aşılıyor. Doğanın kendini ne kadar hızlı onarabildiğine, bir kez daha şahit oluyoruz.
Bu proje, sadece ağaç dikmekten çok daha fazlası aslında. İnsanın doğaya olan borcunu bir nebze olsun ödemeye çalışması. Ve en önemlisi, 'yeniden başlayabilmek' inancını hepimize tazelemesi. Umarım bu yeşil dokunuş, daha nice alanlara umut olur.