
Gökyüzünden bakınca, yanan ormanların bıraktığı izler tüyler ürpertici boyutta. Adeta dev bir el, yeşilin üzerine siyah bir boya fırçalamış gibi... Uçakla çekilen bu görüntüler, durumun vahametini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bölgedeki yangınlar, ne yazık ki kontrol altına alınamadan geniş bir alana yayılmış durumda. Alevlerin dansı, rüzgarın da yardımıyla hız kazanıyor. "Bir kibrit çakmasıyla başlayan bu felaket, şimdi yüzlerce hektarı yutmuş durumda" diyor bir yetkili – ki haklı da!
Havadan Görünen Manzara: Küller Şehri
Dronelarla çekilen fotoğraflar, yangının boyutlarını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Bir zamanlar yemyeşil olan araziler şimdi kapkara. Ağaçlar? Onlar artık devasa meşalelerden farksız. Ve insanlar... Evet, onlar da bu yangın tufanından nasibini alıyor maalesef.
İtfaiye ekipleri gece gündüz demeden çalışıyor ama işleri hiç de kolay değil. Rüzgarın yön değiştirmesi, yangınla mücadeleyi adeta satranç oyununa çeviriyor. Bir hamle yapıyorsunuz, alevler üç hamle ileri gidiyor!
Peki Ya Sonrası?
Yangın söndüğünde geriye ne kalacak? Uzmanlar, bu kadar büyük bir tahribatın telafisinin yıllar alacağını söylüyor. Toprak yeniden canlanacak elbet ama o eski haline dönmesi... "En az iki kuşak gerekecek" diye ekliyor bir çevre mühendisi.
Bu arada, bölge sakinleri de evlerine dönmek için sabırsızlanıyor. Ancak yetkililer, "Güvenli olana kadar bekleyin" uyarısını yapmayı sürdürüyor. Haklılar da – zira yangın, hâlâ bazı noktalarda kendini hatırlatıyor.
Bu görüntüler, doğanın ne kadar acımasız olabileceğini hatırlatıyor bize. Aynı zamanda, önlem almanın önemini de... Belki de artık dersimizi almamızın zamanı gelmiştir?