
İstanbul’un göbeğinde, dumanların gökyüzünü kararttığı o çılgın anı görenler, gözlerine inanamadı. Her şey bir anda olup bitti sanki. Bir zincir marketin lojistik deposu, alevlerin esiri oldu adeta.
Sancaktepe’de, sabahın erken saatlerinde başlayan yangın, civardaki iş yerlerini ve konutları da tedirgin etti. O anları yaşayan bir tanık, "Dumanlar yükseliyordu, her şey çok hızlı oldu" diye anlatıyor. İtfaiye ekipleri, alarm verilir verilmez olay yerine sevk edildi. Ve mücadele başladı.
İtfaiyenin Zorlu Mücadelesi
Yangına müdahale etmek hiç de kolay olmadı. Alevlerin büyüklüğü, ekipleri oldukça zorladı. Su tankerleri, köpük sistemleri derken; saatler süren bir çabanın ardından yangın kontrol altına alınabildi. İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: "Acaba nasıl bir hasar kaldı geride?"
Neyse ki, ilk belirlemelere göre can kaybı yaşanmadı. Fakat maddi hasarın hatırı sayılır boyutlarda olduğu konuşuluyor. Depoda bulunan ürünler ve bina, neredeyse kullanılamaz hale gelmiş. Yangının çıkış sebebi ise henüz netlik kazanmış değil. Yetkililer, incelemelerini sürdürüyor.
Peki Ya Sonrası?
Böyle durumlar, işletmeler için nasıl bir sınav oluyor, tahmin edersiniz. Tedarik zincirinde aksama, müşteri memnuniyetsizliği ve elbette mali kayıp. Yangının ardından bölgede incelemeler devam ederken, bir de toparlanma süreci var tabii. Belki haftalar, aylar sürecek.
İnsanın aklına ister istemez şu soru da geliyor: Bu tür büyük depoların güvenlik önlemleri yeterli mi? Önlemler artırılmalı mı? Cevabını zamanla alacağız galiba.
Sonuç olarak, İstanbul’da yaşanan bu talihsiz olay, hem işletmecilere hem de yetkililere yeniden düşünme fırsatı verdi. Yangının teknik nedenleri ortaya çıkana kadar, herkes tedirgin. Umarım, bir daha böyle bir manzara ile karşılaşmayız.