
Güneş batarken İzmir'in üzerine düşen kızıl gölge, ne yazık ki günbatımının romantizmi değil. Duman bulutları şehrin semalarını kaplamış durumda – bir yangın daha henüz kontrol altına alınmadan, diğeri başlıyor adeta kaderle alay edercesine.
İtfaiye ekipleri tam 48 saattir aralıksız çalışıyor. Su tankerleri orman yollarında amansız bir yarış içinde. "Yorulmak nedir bilmiyoruz" diyen bir itfaiye erinin alnından süzülen ter, her şeyi anlatıyor aslında.
Rüzgarın Oyunu
Öğle saatlerinde aniden yön değiştiren rüzgar, yangınla mücadele çalışmalarını adeta sabote etti. Alevler bir anda farklı yöne ilerlemeye başlayınca, evlerini boşaltmak zorunda kalan ailelerin çığlıkları ormanın uğultusuna karıştı.
- 3 farklı noktada eşzamanlı yangın çıkması yetkilileri şaşkına çevirdi
- Yerleşim yerlerine 500 metre kala mucizevi şekilde durduruldu
- 15 hektarlık alan küle döndü
Belediye ekipleri, "Bu işin şakası yok" diyerek vatandaşları uyardı. Yangın söndürme uçakları havada adeta bir bale yapıyor – su bombaları alevlerin üzerine yağmur gibi yağıyor.
Yürekleri Yakan Görüntüler
Kaçışan tavşanlar, yavrularını kurtarmaya çalışan kuşlar... Doğanın bu acımasız sınavında hayvanlar da payını alıyor ne yazık ki. Bir köylünün "Ağaçlar 50 yıllıktı" diye iç çekişi, kaybın büyüklüğünü anlatmaya yetiyor aslında.
Yetkililer, "Nefesimiz kesilene kadar mücadele edeceğiz" açıklamasını yaparken, sosyal medyada yangınla ilgili yardım çağrıları hızla yayılıyor. İzmirliler dayanışma ruhuyla bir kez daha kenetleniyor – belki de tek tesellimiz bu.