İzmir'de, boşanma aşamasında olduğu eşini arayarak çocuklarının boğazına bıçak dayadığını gösteren ve korkunç tehditler savuran baba, yeniden tutuklanma kararıyla cezaevine gönderildi. Olay, aile içi şiddetin ulaştığı vahim boyutu bir kez daha gözler önüne serdi.
Korkunç Tehdit: "Canlı Canlı İzlemek İster misin?"
Olay, 18 Kasım 2024 tarihinde İzmir'de meydana geldi. Şiyar Alpaslan (32), şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı alan eşi Fatma Alpaslan'ı görüntülü aradı. Görüşme sırasında, yanında bulunan 7 ve 3 yaşındaki iki çocuğunun boğazına bıçak dayayan Alpaslan, eski eşine "Canlı canlı izlemek ister misin?" diyerek akıl almaz tehditler yağdırdı.
Bu korku dolu anları yaşayan Fatma Alpaslan derhal emniyete giderek şikayetçi oldu. Ekiplerin yaptığı çalışma sonucu Şiyar Alpaslan, Karabağlar ilçesinde gözaltına alındı. Olayda mağdur olan küçük çocuklar ise önce devlet korumasına alındı, ardından yapılan incelemelerin sonucunda annelerine teslim edildi.
Yargı Süreci ve Tartışmalı Tahliye Kararı
İddianamede, sanık Şiyar Alpaslan hakkında 'kasten yaralama' ve 'silahlı tehdit' suçlarından toplam 6.5 yıla kadar hapis cezası istendi. İzmir 29'uncu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame sonrası Ocak ayındaki duruşmada sanık tahliye edildi. Ancak bu karar, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine bozuldu ve sanık yeniden tutuklandı.
Süreç içerisinde çift resmen boşandı. Davanın seyri ise mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı yaşanmasına neden oldu. Son olarak, 16 Aralık tarihindeki duruşmada sanığın ev hapsi şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi. Duruşma 31 Mart 2026'ya ertelendi.
Nihai Karar: Adli Kontrol Yetersiz, Yeniden Tutuklama
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve müşteki avukatlarının tahliye kararına yaptığı itirazlar sonucu dosya İzmir 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme heyeti, sanığın sabıka kaydını, üzerine atılı suçun niteliğini ve delil durumunu değerlendirdi.
Heyet, sanığın daha önce de silahla yaralama suçlarından sabıkasının bulunduğuna dikkat çekti. Mağdur çocukların ve eski eşin can güvenliği açısından adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağına hükmetti. Bu kapsamda itirazın kabulüne ve sanığın yeniden tutuklanmasına karar verildi.
Bu kararla birlikte, aile içi şiddet ve çocuklara yönelik tehdit suçlarında, failin toplum ve mağdurlar için risk oluşturması halinde tahliye kararlarının sıkı denetime tabi tutulduğu bir süreç işletilmiş oldu. Olay, toplumun en savunmasız bireyleri olan çocukları hedef alan şiddetin, yargı nezdinde nasıl ağır sonuçlar doğurduğunu gösteren çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.