ABD Pasifik'te Uyuşturucu Gemilerini Vurdu: 6 Ölü
ABD Pasifik'te uyuşturucu gemilerini vurdu

ABD Pasifik'te Uyuşturucu Kaçakçılığına Yönelik Saldırı Gerçekleştirdi

Amerika Birleşik Devletleri, Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını iddia ettiği iki gemiye askeri operasyon düzenledi. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, saldırıların Başkan Donald Trump'ın direkt emriyle gerçekleştirildiğini duyurdu.

Operasyonun Detayları ve Hedefler

Hegseth'in paylaştığı bilgilere göre, 10 Kasım 2025 tarihinde gerçekleştirilen operasyonda, "terör örgütü listesinde" yer alan gruplar tarafından işletildiği belirtilen iki gemi hedef alındı. ABD istihbaratının tespitlerine göre bu gemiler, yasa dışı uyuşturucu taşımacılığı yapıyordu ve Doğu Pasifik'teki bilinen uyuşturucu kaçakçılığı rotasında seyrediyorlardı.

Operasyon uluslararası sularda gerçekleştirildi ve her iki gemide bulunan toplam 6 kişi hayatını kaybetti. ABD güçlerinden ise herhangi bir kayıp veya yaralanma yaşanmadı.

Trump'ın Kararnamesi ve Venezuela Gerilimi

Bu operasyon, Başkan Trump'ın imzaladığı bir kararname çerçevesinde hayata geçirildi. Söz konusu kararname, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle mücadele amacıyla ordunun daha etkin ve geniş çaplı kullanılmasını öngörüyor.

Bu kapsamda ABD, Ağustos ayı sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan bir deniz gücü konuşlandırmıştı. Savunma Bakanı Hegseth, ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği de dahil olmak üzere çeşitli operasyonlara hazır olduğunu ifade etmişti.

Uluslararası Tepkiler ve Yargısız İnfaz Tartışmaları

ABD ordusunun son dönemde uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla Karayipler ve Pasifik Okyanusu'nda gerçekleştirdiği benzer operasyonlar, uluslararası kamuoyunda "yargısız infaz" tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Gemilerdeki kişilerin doğrudan hedef alınması, insan hakları örgütleri ve uluslararası hukuk uzmanları tarafından eleştiriliyor.

Bu tür operasyonların hukuki dayanakları ve uluslararası hukuka uygunluğu konusundaki tartışmaların önümüzdeki günlerde artarak devam etmesi bekleniyor.