Trump, Biden Dönemindeki Otomatik İmzalı Tüm Belgeleri Geçersiz İlan Etti
Trump, Biden'ın otomatik imzalı belgelerini geçersiz saydı

ABD Başkanı Donald Trump, selefi Joe Biden'ın görev süresi boyunca 'otomatik e-imza' (otopen) sistemiyle onaylanan tüm resmi belgelerin geçersiz olduğunu ilan etti. Trump, bu çarpıcı açıklamayı 3 Aralık 2025 tarihinde Truth Social hesabı üzerinden yaptı.

Trump'ın Truth Social'dan Yaptığı Açıklamanın Detayları

Başkan Trump, sosyal medya paylaşımında, Joseph R. Biden Jr. döneminde 'otopen' adı verilen otomatik imza mekanizmasıyla imzalandığını öne sürdüğü tüm belgelerin, başkanlık kararnamelerinin, bildirilerin ve sözleşmelerin artık hükümsüz ve geçersiz sayılacağını duyurdu. Trump'ın açıklamasında bu belgelerin "hiçbir yasal etkisinin olmayan işlemler" olarak kabul edileceği vurgulandı.

Açıklama, Trump'ın göreve başladığından bu yana sık sık gündeme getirdiği bir iddiaya dayanıyor. Trump, Biden yönetimi tarafından çıkarılan birçok düzenlemenin, başkanın fiziksel olarak imza atmadığı, dijital ve otomatik bir sistemle onaylandığını savunuyordu. Bu son hamle ile söz konusu iddiasını resmi bir karara dönüştürmüş oldu.

Af Kararları da Kapsam Dahilinde

Trump'ın açıklamasının kapsamı oldukça geniş. Beyan, yalnızca idari belgeleri değil, aynı zamanda eski Başkan Biden tarafından aynı dönemde verilmiş olan af kararlarını da içeriyor. Buna göre, otomatik imza ile onaylandığı iddia edilen tüm af kararları da hukuken geçersiz sayılacak.

Bu gelişme, Biden döneminde alınan yüzlerce, belki de binlerce idari ve yasal kararın statüsünü belirsizliğe sürükleyebilecek nitelikte. Hangi belgelerin tam olarak 'otopen' ile imzalandığı ve bu kararın pratikte nasıl uygulanacağı ise önümüzdeki günlerde tartışma konusu olmaya aday.

Sonuçları ve Olası Etkileri

Başkan Trump'ın bu beklenmedik kararı, ABD siyasi ve hukuki sisteminde derin yankı uyandırması muhtemel. Kararın, Biden yönetiminin çevre, sağlık, göç ve dış politika gibi pek çok alanda çıkardığı düzenlemeleri etkileyeceği öngörülüyor. 3 Aralık 2025 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren bu ilanın, federal kurumlar ve mahkemeler nezdinde nasıl yorumlanacağı ve hangi somut adımların atılacağı merakla takip ediliyor.

Uzmanlar, bu hamlenin yalnızca geçmiş dönem politikalarını geri almak için değil, aynı zamanda başkanlık yetkilerinin kullanımına dair önemli bir örnek teşkil etmek amacıyla da atılmış olabileceğini belirtiyor. Sürecin, uzun süreli hukuki mücadelelere ve siyasi gerilimlere yol açma potansiyeli bulunuyor.