Eski ABD Başkanı Donald Trump, bugünlerde herkesin dilinde olan o meşhur pervasızlığıyla yeniden sahne aldı. Bu kez hedefinde Hamas vardı - ve söyledikleri hiç de yabana atılır cinsten değildi.
"Onlar neyin içine bulaştıklarının farkında değiller," diyor Trump, sesindeki o tanıdık güvenle. Sanki bir kahin gibi konuşuyor: "Çok daha öfkeli ve şiddetli bir son onları bekliyor."
Trump'ın Siyasi Satranç Oyunu
Aslında bu sadece bir tehditten ibaret değil. Trump, tam da 2024 seçimleri öncesinde Ortadoğu politikasında nasıl bir çizgi izleyeceğinin ipuçlarını veriyor. Biden yönetiminin Hamas'a yönelik yaklaşımını eleştirirken, kendi dönemindeki politikaların çok daha etkili olduğunu ima ediyor.
Şu sözler oldukça manidar: "Ben Başkan olsaydım, bu saldırı asla gerçekleşmezdi." Siyasi rakiplerine gönderme yapmakta hiç de zayıf değil, değil mi?
Ortadoğu'nun Değişmeyen Gerçekleri
Trump'ın bu açıklamaları, Ortadoğu'daki gerilimin ne kadar karmaşık ve köklü olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Bölgedeki gerginlikler - kim ne derse desin - uluslararası politikaların merkezinde yer almayı sürdürüyor.
Peki Trump'ın bu çıkışı ne anlama geliyor? Bence hem iç politikada güç gösterisi hem de dış politikada gelecek vaatleri içeriyor. Tipik Trump tarzı, diyebiliriz - dobra dobra ve oldukça net.
Uluslararası Tepkiler Bekleniyor
Bu tür açıklamaların uluslararası arenada yankı bulmaması imkansız. Zaten Trump'ın amacı da bu - gündemi belirlemek ve kendi siyasi çizgisini öne çıkarmak.
Ortadoğu uzmanlarına göre, Trump'ın bu sözleri bölgedeki dengeleri yeniden tartışmaya açabilir. Ancak şunu unutmamak lazım: Siyaset, özellikle de uluslararası ilişkiler, söylemlerden çok daha fazlasını gerektiriyor.
Trump'ın Hamas'a yönelik bu sert uyarıları, önümüzdeki günlerde hem ABD iç politikasında hem de Ortadoğu'daki gelişmelerde önemli bir referans noktası olacak gibi görünüyor. Bekleyip göreceğiz - siyaset sahnesinde sürprizler hiç bitmiyor, ne de olsa.