Gözle görülmeyen bir tehdit, adeta sessiz bir katil gibi dünyayı sarıyor. Plastik atıkların yol açtığı kirlilik, artık kontrol edilemez boyutlara ulaştı. Son verilere göre, plastik kirliliği 27 milyon ton gibi akıl almaz bir rakama ulaştı. Peki bu ne anlama geliyor? Şöyle söyleyeyim: Her birimiz farkında olmadan her gün plastik yutuyoruz!
Mikroplastikler Artık Kanımızda
Şaka değil, gerçek. Yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin artık insan kanında dolaştığını ortaya koydu. Denizlerdeki balıklardan musluk sularına, hatta soluduğumuz havaya kadar her yerde bu mikroskobik plastik parçacıkları var. Uzmanlar, "Durum vahim" diyor ama kimse ciddiye almıyor gibi görünüyor.
İşin en kötü yanı? Plastik üretimi her geçen yıl artıyor. 1950'lerde yılda sadece 2 milyon ton olan üretim, şimdilerde 450 milyon tonu aşmış durumda. Bu gidişat böyle devam ederse, 2050 yılında okyanuslarda balıklardan daha fazla plastik olacağı öngörülüyor.
Peki Çözüm Ne?
- Tek kullanımlık plastiklerden vazgeçmek (evet, o pipetler de dahil!)
- Geri dönüşüm alışkanlıklarını ciddi şekilde artırmak
- Plastik alternatifleri desteklemek (bambu diş fırçaları gibi)
- Şirketleri plastik kullanımını azaltmaya zorlamak
"Ama ben tek başıma ne yapabilirim ki?" diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Küçük adımlar büyük farklar yaratabilir. Mesela bugün markete giderken bez çanta almayı unutmayın. Ya da kahvenizi termos bardakta içmeye ne dersiniz?
Durum ciddi ama umutsuz değil. Geç kalmadık, ama zaman daralıyor. Plastiksiz bir dünya mümkün mü? Belki de asıl soru şu: Mümkün olmasını sağlamak için ne kadar istekliyiz?
