Ekim ayının son günleri yaklaşırken İstanbul'u bekleyen en büyük tehditlerden biri yeniden gündemde: Su krizi. Kentin hayat damarları olan barajlar, adeta can çekişiyor derken abartmış olmayız.
İSKİ'nin paylaştığı en güncel verilere göz attığımızda tablo hiç de iç açıcı değil. 22 Ekim itibarıyla barajların doluluk oranı ortalama %35.79 seviyesinde. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine kıyasla neredeyse %10'luk bir düşüş anlamına geliyor ki, bu da ciddiye alınması gereken bir alarm aslında.
Hangi Barajda Ne Kadar Su Kaldı?
Detaylara indiğimizde durumun vahameti daha net ortaya çıkıyor:
- Ömerli Barajı: %39.12 doluluk
- Pabuçdere: Yalnızca %4.71 - bu rakam gerçekten içler acısı
- Sazlıdere: %7.34 ile kritik seviyede
- Büyükçekmece: %41.28
- Alibey: %30.02
- Terkos: %35.52
- Kazandere: %7.71 ile yine alarm verenlerden
Gördüğünüz gibi, bazı barajlarımız neredeyse dibe vurmuş durumda. Pabuçdere'nin %4.71'lik oranı, aslında hepimizin yüzleşmesi gereken gerçeği gözler önüne seriyor.
Peki Ya Melen ve Yeşilçay?
İstanbul'un kurtarıcıları olarak gördüğümüz Melen ve Yeşilçay regülatörlerindeki durum da pek parlak değil maalesef. Melen'de doluluk %35.43, Yeşilçay'da ise %36.86 seviyesinde. Yani onlar da beklediğimiz kadar 'dolu' değil.
Aslında bu rakamlar bize çok net bir mesaj veriyor: Suyumuz tükeniyor. Kış mevsimine girerken yağışların artmasını umut ediyoruz elbette ama - işin doğrusu - bu kadar bel bağlamak da riskli.
Uzmanların dediği gibi, tasarruf artık bir tercih değil, zorunluluk. Musluğu kapatmak, damlayan muslukları tamir ettirmek, suyu israf etmemek... Bunlar klişe gibi gelse de, gerçekten hayati önem taşıyor.
Sonuç olarak, İstanbul'un su meselesi ciddiye alınması gereken bir konu. Rakamlar ortada - eğer önlem almazsak, önümüzdeki aylarda çok daha zor günler bizi bekliyor olabilir.
