Şam'da sabahın o ilk ışıkları, yine kanla bulandı. Enerji Bakanlığı'nın personelini taşıyan o sıradan otobüs, birdenbire bir ölüm tuzağına dönüştü. Silah sesleriyle yırtılan sabah sessizliği, ardında hayatların paramparça olduğu bir enkaz bıraktı.
Olay, tam da işe gidiş saatlerine denk gelmiş. İnsanların günlük telaşlarını yaşadığı o anlarda... Saldırganlar nasıl planladılar bilinmez, otobüsün geçeceği güzergahı adeta avlanacak bir yer gibi seçtiler. Ve ateş açtılar. Acımasızca, insanlıktan nasibini almamışçasına.
Ölü ve Yaralı Sayısı Artıyor
Resmi açıklamalara göre -ki bazen gerçek rakamlar daha farklı olabiliyor- 4 masum insan can verdi bu saldırıda. Yaralı sayısı ise tam bir muamma. Kimi kaynaklar "çok sayıda" diye geçiştirirken, aslında kaç ailenin yüreğine ateş düştüğünü tahmin etmek zor değil.
Suriye devlet televizyonu olayı "terör saldırısı" olarak nitelendirdi. Ama hangi terör örgütü? Neden enerji bakanlığı çalışanları? Bu soruların cevapları, sisler ardında kaybolup gidiyor. Sanki kimse tam olarak ne olduğunu bilmek istemiyor gibi.
Enerji Sektörü: Hedef Tahtasında
Suriye'nin enerji altyapısı, iç savaş boyunca sürekli hedef halinde geldi. Elektrik hatları, petrol boru hatları, enerji tesisleri... Hepsi birer stratejik nokta olarak görüldü. Ama şimdi iş daha da kişisel bir hal aldı - bakanlık çalışanlarının taşındığı sivil bir araç hedef seçildi.
Bu saldırı bana şunu düşündürdü: Acaba enerji kaynakları üzerindeki kontrol mücadelesi yeni bir boyuta mı geçiyor? Yoksa sıradan vatandaşlar artık daha kolay hedefler mi görülüyor? Zira otobüste bürokratların yanı sıra, evine ekmek götürmeye çalışan sıradan memurlar da vardı mutlaka.
Suriye Enerji Bakanlığı son aylarda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Elektrik kesintileri, akaryakıt kuyrukları, enerji fiyatlarındaki astronomik artışlar... Belki de bu saldırı, zaten kırılgan olan enerji sektörüne vurulmuş kasıtlı bir darbeydi.
Kim, Neden Yaptı?
İşin ilginç yanı, hiçbir örgüt henüz bu kanlı eylemi üstlenmedi. Bu tür saldırılarda genellikle birileri çıkıp "biz yaptık" diye övünür. Ama bu sefer -şimdilik- sessizlik var. Bu sessizlik, belki de daha korkutucu olan.
Yerel kaynaklar, saldırganların motosiklet kullandığını ve olay yerinden hızla uzaklaştığını söylüyor. Profesyonelce planlanmış bir operasyon gibi duruyor. Peki arkalarında kim var? Bölgedeki güç oyunlarının neresindeler?
Suriye'deki güvenlik güçleri geniş çaplı bir operasyon başlattığını açıkladı. Ama Şam'da daha önce de benzer operasyonlar oldu - sonuçları ise hep tartışmalı kaldı. Bu sefer farklı olur mu? Zaman gösterecek.
Bir de şu var: Saldırının zamanlaması oldukça manidar. Bölgedeki gerilimlerin tırmandığı, enerji kaynakları için mücadelenin şiddetlendiği bir dönemde... Sanki birileri mesaj vermek istiyor: "Enerjiyi kontrol eden, ülkeyi de kontrol eder."
Sonuç olarak, Şam'da bir otobüs daha kan gölüne döndü. İsimleri, hayalleri, sevdikleri olan insanlar, sadece birer istatistik rakamına dönüştü. Ve Suriye'nin bitmek bilmeyen acılar tarihine bir sayfa daha eklendi.
