New York'un gözde emlak kralı Steve Witkoff'tan şaşırtıcı bir hareket! Dünya emlak piyasasında adından sıkça söz ettiren bu isim, İsrail'in kalbi Tel Aviv'de yükselen o görkemli gökdelen projesinde Türk şirketlerinin oynadığı rol karşısında adeta dilinden düşürmediği bir isme teşekkür etme ihtiyacı hissetti: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Ortadoğu'nun en hareketli şehirlerinden Tel Aviv'in silüetini değiştiren o devasa proje... Witkoff'un vizyoner adımıyla hayat bulan bu gökdelen, aslında uluslararası iş dünyasında pek alışılageldik bir tabloyu tersine çeviriyor. Çünkü burada Türk müteahhitlik firmalarının başarısı, projenin lokomotifi haline gelmiş durumda.
Bir Telefon Görüşmesi, Çok Şey Anlatıyor
Witkoff'un Erdoğan'la yaptığı o telefon görüşmesi -ki sanırım hiç kimse böyle bir diyaloğun bu denli samimi geçeceğini tahmin edemezdi- aslında Türk iş dünyasının uluslararası arenada kazandığı itibarın da bir göstergesi. "Türk şirketleri olmasaydı, bu proje bu noktaya gelemezdi" diyen Witkoff'un sözleri, emlak dünyasında dalga dalga yayılıyor.
Peki nedir bu Türk firmalarını bu kadar özel kılan? Bence olay sadece teknik yeterlilikle açıklanamaz. Ortak kültürel kodlar, benzer iş yapış şekilleri ve -kim bilir- belki de Akdeniz'in o sıcak insan ilişkileri...
Küresel Emlakta Türk Rüzgarı
Şu an düşünüyorum da, Türk inşaat sektörü gerçekten sınırları aştı. Bir zamanlar sadece yerel projelerle anılan firmalarımız, şimdi dünyanın gözde metropollerinde iz bırakıyor. Witkoff'un projesindeki Türk katkısı da bunun en somut örneklerinden biri.
- Müteahhitlikte uluslararası standartların üzerinde kalite
- Proje yönetiminde esnek ve çözüm odaklı yaklaşım
- Zamana karşı yarışta gösterdikleri olağanüstü performans
Aslında Witkoff'un bu teşekkürü, Türkiye'nin yumuşak gücünün de bir kanıtı. Ekonomiden siyasete, kültürden diplomasiye uzanan bir etki alanı... Ve emlak sektörü de bu etkinin en görünür olduğu alanlardan biri.
Son dönemde -biliyorsunuz- uluslararası ilişkilerde inişli çıkışlı bir seyir izliyoruz. Ama iş dünyası, siyasetin ötesinde bir dil konuşabiliyor. Witkoff-Erdoğan görüşmesi de tam olarak bunun göstergesi. Ticari başarı, diplomatik köprülerin de temelini atabiliyor.
New York'tan Tel Aviv'e uzanan bu hikayede Türk şirketlerinin oynadığı rol, aslında ülkemizin küresel arenadaki yerini de net bir şekilde ortaya koyuyor. Ve Witkoff'un o telefonu... Evet, o telefon görüşmesi, uluslararası iş dünyasında Türkiye'nin itibarının ne denli yüksek olduğunun da bir kanıtı.
