
Berlin'de gerçekleşen toplantıda, Almanya ve çevresindeki ülkelerin içişleri bakanları, düzensiz göç dalgasına karşı nasıl bir yol izleyeceklerini masaya yatırdı. Sanki bir satranç oyunundaymışçasına, her hamle titizlikle planlandı.
Toplantıya katılan bakanlar, göçmenlerin Avrupa'ya giriş yaptığı rotaları kapatmak için yeni önlemler üzerinde anlaştı. Kimi zaman sert, kimi zaman diplomatik bir dil kullanıldı. "Birlikte hareket etmezsek, bu sorun hepimizi aşar" diyen bir yetkili, durumun ciddiyetini vurguladı.
Sınır Kontrolleri Artıyor
Özellikle Doğu Avrupa ülkelerinden gelen göçmen akınına karşı, sınır kontrollerinin sıkılaştırılması kararlaştırıldı. Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya'nın da desteğiyle, adeta bir "güvenlik çemberi" oluşturulacak. Tabii bu, bazı insan hakları gruplarının tepkisini çekebilir.
Peki ya geri kabul anlaşmaları? İşte orası biraz daha çetrefilli. Bazı ülkeler, göçmenleri geri almak konusunda isteksiz davranıyor. Almanya'nın bu konuda nasıl bir diplomasi yürüteceği merak konusu.
Uzun Vadeli Çözümler Masada
Kısa vadeli önlemler yetmez elbette. Toplantıda, göçün kök nedenlerini ele alan projeler de konuşuldu. Afrika ve Orta Doğu'daki istikrarsızlık, göçün ana tetikleyicilerinden biri olarak görülüyor. Belki de asıl mesele, oralarda yatıyor.
Sonuç olarak, bakanların ortak bir bildiri yayınlaması bekleniyor. Ama şu bir gerçek: Düzensiz göç, Avrupa'nın en büyük baş ağrılarından biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.