Dünya ısındıkça eşitsizlikler de derinleşiyor. Öyle ki, iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri kadınları erkeklerden tam 14 kat daha fazla vuruyor. Peki nasıl oluyor da aynı gezegende yaşayan insanlar bu krizden bu kadar farklı etkileniyor?
Su Kuyularının Uzaklaşan Sesi
Kuraklık artıyor, su kaynakları azalıyor. Afrika'nın bazı bölgelerinde kadınlar günde 6 saatini sadece su taşımak için harcıyor. Çocuklarını sırtında taşıyan, kilometrelerce yürüyen bu kadınların hikayesi aslında hepimizin geleceğine dair karanlık bir ayna tutuyor.
Tarımda Görünmeyen Emek
Gıda üretiminin %70'inden fazlasını kadınlar sağlıyor. Ancak topraklar verimsizleştikçe, hasatlar azaldıkça ilk darbe onlara iniyor. "Tarlada çalışırken artık ne zaman yağmur yağacağını bilemiyoruz" diyor Kenya'dan bir çiftçi kadın. İklim belirsizliği en çok onların sofrasını boş bırakıyor.
Sıcak Dalgalarında Cinsiyet Farkı
Bilim insanları çarpıcı bir veri paylaşıyor: Aşırı sıcaklar hamile kadınlarda erken doğum riskini %16 artırıyor. Üstelik yoksul bölgelerde klima lüks sayıldığından, ısıya bağlı ölümlerde kadın oranları erkekleri ikiye katlıyor.
- Doğal afetlerde kadın ölüm oranı %14 daha yüksek
- İklim göçmenlerinin %80'i kadın ve çocuk
- Kuraklık nedeniyle kız çocuklarının okula gitme oranı %30 azalıyor
Birleşmiş Milletler verilerine göre, iklim değişikliğiyle mücadelede kadınların karar mekanizmalarında yer alması çözümleri %35 daha etkili hale getiriyor. Peki neden hala bu masalarda onlara yer verilmiyor?
Çözüm Kadınların Elinde
Hindistan'da kadın kooperatifleri güneş enerjisiyle köylerini aydınlatıyor. Kenya'da kadınlar yağmur suyu hasadı sistemleri kuruyor. Aslında çözüm basit: Kadınların bilgisine ve deneyimine kulak vermek. İklim krizini yavaşlatmanın belki de en etkili yolu bu olabilir.
