Marmara Denizi, yıllardır süren kirlilikle boğuşuyor. Ancak son veriler, durumun sandığımızdan da vahim olduğunu gözler önüne serdi. Bilim insanları, denizdeki mikroplastik ve ağır metal oranlarının adeta patlama yaptığını belirtiyor.
Denizdeki Görünmeyen Tehlike
Şimdi düşünün: Her yıl tonlarca plastik, Marmara'nın mavi sularına karışıyor. Bunlar zamanla parçalanıyor, gözle görülmeyen boyutlara ulaşıyor. İşte asıl korkutucu olan da bu! Mikroplastikler, deniz canlıları tarafından yutuluyor ve besin zincirine karışıyor. Yani soframıza kadar ulaşıyor.
Peki ya ağır metaller? Onların durumu daha da iç karartıcı. Kurşun, cıva, kadmiyum gibi elementler, deniz ekosistemini altüst ediyor. Balıklar, midyeler, hatta deniz kuşları... Hepsi bu kirlilikten nasibini alıyor.
Bilim İnsanları Uyarıyor: 'Geç Kalmayın!'
Konuyla ilgili çalışma yürüten uzmanlar, acil önlem alınması gerektiğinin altını çiziyor. "Artık 'biraz kirlenmiş' demekle geçiştiremeyiz" diyorlar. Özellikle sanayi atıklarının kontrol altına alınması ve arıtma sistemlerinin iyileştirilmesi şart.
- Mikroplastik konsantrasyonu son 5 yılda 3 kat arttı
- Ağır metal seviyeleri, insan sağlığı için belirlenen sınırları aştı
- Deniz dibindeki çamur tabakasında tehlikeli kimyasallar birikiyor
İstanbul başta olmak üzere çevre illerde yaşayanlar için bu durum ciddi bir alarm zili. Deniz ürünleri tüketirken iki kez düşünmek gerekecek gibi görünüyor.
Peki Çözüm Ne?
Uzmanların önerileri net: Daha sıkı çevre politikaları, sanayi tesislerinin denetlenmesi ve bireysel bilinçlenme. "Herkes üzerine düşeni yapmalı" diyorlar. Plastik kullanımını azaltmak, geri dönüşüme önem vermek gibi küçük adımlar bile fark yaratabilir.
Marmara'nın geleceği hepimizin elinde. Yoksa çocuklarımıza mavi değil, gri bir deniz miras bırakacağız. Bunu hak ediyor muyuz gerçekten?
