Dünya Alarm Veriyor: İnsanlığın Sonu için Geri Sayım Başladı mı?
İnsanlık Tehlikede: Dünya'nın Son Uyarısı

Gözlerimizi açtığımız her yeni gün, aslında bir öncekinden biraz daha fazla yok oluşa doğru sürükleniyoruz. Bu cümle size korku filmi repliği gibi mi geldi? Maalesef gerçeğin ta kendisi.

Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları -ki aralarında Nobel ödüllü isimler de var- adeta çılgına dönmüş durumda. Çünkü veriler öyle şeyler söylüyor ki, insan türünün devamı için kritik eşiğe çoktan gelmişiz. Hatta belki de geçmişiz bile.

Doğanın Çığlığı Artık Duymazdan Gelinemez

Düşünsenize, her yıl yaklaşık 10 milyon hektar orman yok oluyor. Bu, İstanbul'un yüzölçümünün neredeyse 15 katı demek! Ağaçlar kesiliyor, oksijen kaynakları tükeniyor, hayvan türleri bir bir tarih oluyor. Sanki doğa bize son uyarılarını yapıyor ama biz hala kulaklarımızı tıkıyoruz.

Okyanusların durumu ise içler acısı. Plastik çöplerden oluşan devasa adalar, deniz canlılarını yavaş yavaş öldürüyor. Balinaların midelerinden çıkan plastik torbalar, aslında hepimizin yüzüne bir tokat gibi çarpıyor.

İklim Değişikliği: Artık İnkâr Edilemeyecek Kadar Belirgin

Geçen yazı hatırlayın - Avrupa'da tarihin en sıcak günleri yaşandı. İtalya'da 48 dereceyi gören termometreler, İspanya'da yangınlar... Bu sadece başlangıçmış meğerse.

Bilim insanları diyor ki: "Eğer küresel sıcaklık artışını 1.5 derecede tutamazsak, geri dönüşü olmayan bir yola gireceğiz." Peki biz neredeyiz? Tam 1.2 dereceyi geçmiş durumdayız. Yani uçurumun kenarındayız resmen.

Kutuplardaki buzulların erime hızı inanılmaz boyutlara ulaştı. Grönland'da tek bir günde eriyen buz miktarı, 6 milyar olimpik yüzme havuzunu dolduracak kadar! Rakamlar o kadar büyük ki, insan aklı almıyor.

Peki Hiç Mi Umut Yok?

Aslında var ama zamanımız hızla tükeniyor. Her birimizin yapabileceği küçük ama etkili şeyler mevcut:

  • Plastik kullanımını azaltmak - market alışverişlerinde bez çanta kullanmak mesela
  • Su israfından kaçınmak - diş fırçalarken musluğu kapatmak gibi basit önlemler
  • Toplu taşıma kullanmak - araba yerine metro ya da otobüs tercih etmek
  • Yerel üreticileri desteklemek - uzun nakliye mesafeleri olan ürünlerden uzak durmak

Bunlar küçük adımlar gibi görünebilir ama milyonlarca insan aynı şeyi yaparsa, inanılmaz bir fark yaratabiliriz.

Dünya bizim evimiz - başka gidecek yerimiz yok. Onu korumak zorundayız. Yoksa torunlarımız bize neden harekete geçmediğimizi sorduğunda, verecek cevabımız olmayacak.

Unutmayın: Doğa onsuz da yaşar ama biz onsuz yaşayamayız. Bu gerçeği ne zaman anlayacağız acaba?