İstanbul'un Su Krizi Derinleşiyor: Barajlardaki Doluluk Yüzde 30'un Altına İndi!
İstanbul Barajları Yüzde 30'un Altına İndi

Havalar soğumaya başladı derken, İstanbul'un barajlarındaki rakamlar tam tersini söylüyor adeta. Ölçümler, su seviyelerinin alarm verici boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor. Dün itibarıyla yüzde 30 barajını da geçtik - hem de aşağıya doğru!

İSKİ'nin paylaştığı güncel verilere göre, kentteki barajların doluluk oranı yüzde 29.97'ye kadar gerilemiş durumda. Geçen yıl bu zamanlar neredeyse yüzde 40'larda doluluk varken, bu yılki düşüş ciddi anlamda düşündürücü. Peki, bu rakam ne anlama geliyor? Dipteki gerçek şu: Suyumuz azalıyor.

Melen ve Yeşilçay'dan Gelen Suda Büyük Düşüş

Asıl çarpıcı olan ise şehre su sağlayan diğer kaynaklardaki durum. Melen ve Yeşilçay regülatörlerinden temin edilen su miktarı, geçen seneye kıyasla neredeyse yarı yarıya azalmış. Dün itibarıyla sadece 572 bin metreküp su alınabilmiş. Bu, geçen yılın aynı gününde alınan 1 milyon 108 bin metreküp suyun neredeyse yarısı kadar! Rakamlar korkunç derecede net konuşuyor.

Son bir haftada yağan yağmurların barajlara katkısı ise maalesef sınırlı kalmış. Toplam doluluk oranı sadece binde 7 oranında bir iyileşme gösterebilmiş. Bu, bir kova suyu devasa bir havuza boşaltmaya benziyor - fark edilir bir etkisi olmuyor.

Baraj Bazında Durum: Bazıları Tamamen Tükenmek Üzere

Tek tek barajlara baktığımızda tablo daha da netleşiyor:

  • Pabuçdere: Yüzde 2.31 dolulukla adeta son damlasına gelmiş durumda.
  • Kazandere: Yüzde 3.40 ile kritik seviyede.
  • Sazlıdere: Yüzde 4.11 doluluk oranıyla alarm veriyor.

Öte yandan, Elmalı yüzde 31.87, Darlık ise yüzde 42.92 doluluk oranıyla nispeten daha iyi durumda. Ancak genel tablo hiç de iç açıcı değil. Büyükçekmece'de durum yüzde 23.89, Terkos'ta ise yüzde 30.86.

İstanbul'a su sağlayan kaynakların toplamındaki mevcut su miktarı 258.63 milyon metreküp olarak ölçülmüş. Bu miktar, sanki dev bir havuzun dibindeki son su birikintileri gibi.

Peki, Şimdi Ne Olacak?

Uzmanlar, bu kış mevsim normallerinin üzerinde kurak geçerse, İstanbul için ciddi sıkıntıların kapıda olabileceği konusunda uyarıyor. Her damlanın kıymetini bilmek artık lüks değil, zorunluluk haline geldi. Belki de hepimiz suyu daha dikkatli kullanma alışkanlıklarını bir an önce edinmeliyiz. Çünkü görünen o ki, önümüzdeki aylar hepimiz için sınav niteliğinde geçecek.

Sonuç olarak, İstanbul'un su meselesi sadece rakamlardan ibaret değil. Bu, hepimizin ortak meselesi. Unutmayalım, su hayattır - ve hayatımız giderek azalıyor.