Brüksel'de rüzgar hafifçe esiyordu ama Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin gündemi fırtına gibiydi. Belçika'nın başkentinde gerçekleşen görüşmeler, Türkiye'nin yeşil dönüşüm yolculuğunda yeni bir kilometre taşı olma potansiyeli taşıyor.
Özhaseki, Belçika Federal Hükümeti'nin iklimden sorumlu Bakanı Zakia Khattabi ile bir araya geldi. İkili, tam da dünyanın iklim kriziyle mücadele konusunda yeni hamleler aradığı bir dönemde, kritik bir diyaloğu başlattı.
2053 Hedefi: Zorlu Bir Yolculuk
Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefi masadaydı. Bu, öyle kolay bir hedef değil. Bakan Özhaseki, "Biz bu işe ciddiyetle yaklaşıyoruz" derken aslında altını dolduruyordu: "İklim değişikliğiyle mücadele artık bir tercih değil, zorunluluk. Türkiye olarak bu süreçte üzerimize düşeni yapmaya hazırız."
Khattabi ise Türkiye'nin bu hedefi için "cesur" tanımını yapıyor. Haklı da - net sıfır emisyon, öyle her ülkenin kolayca taahhüt edebileceği bir hedef değil sonuçta.
COP31 İçin Kollar Sıvandı
Asıl bomba ise COP31 ev sahipliği adaylığı. Türkiye, 2026'da düzenlenecek BM İklim Değişikliği Konferansı'na ev sahipliği yapmak istiyor. Bu, sadece bir organizasyon değil, aynı zamanda Türkiye'nin iklim diplomasisindeki yerini güçlendirme stratejisi.
Özhaseki'nin bu konudaki heyecanı gözlerinden okunuyordu: "COP31, Türkiye için sadece bir konferans değil, iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığımızın bir göstergesi olacak."
Belçika tarafından gelen destek mesajları ise oldukça umut verici. Khattabi, Türkiye'nin adaylığına "ilgiyle yaklaştıklarını" belirtiyor - ki bu diplomatik dilde genellikle olumlu anlamına gelir.
İşbirliği Alanları Genişliyor
Görüşmelerde sadece büyük hedefler konuşulmadı. Somut işbirliği alanları da masaya geldi:
- Döngüsel ekonomi ve atık yönetimi
- İklim değişikliğine uyum stratejileri
- Temiz enerji teknolojileri
- Sürdürülebilir kentleşme projeleri
Özhaseki, "Belçika ile çevre ve iklim alanında işbirliğimizi güçlendirmek istiyoruz" diyor. Bu, aslında Türkiye'nin iklim diplomasisinde yeni bir sayfa açtığının da göstergesi.
Görüşmelerin ardından hava değişmedi belki, ama Türkiye'nin iklim müzakerelerindeki pozisyonu biraz daha netleşti gibi. Net sıfır emisyon hedefi ve COP31 adaylığı - bunlar önümüzdeki dönemde sıkça duyacağımız kavramlar olacak.
Bakanın Brüksel'den ayrılırken yüzündeki ifade, "işler yolunda gidiyor" diyordu adeta. Tabii bu tür diplomatik görüşmelerde her şey göründüğü gibi olmayabilir, ama en azından başlangıç umut verici.