Dün Anıtkabir'de yaşananlar, sosyal medyayı adeta ayağa kaldırdı. 'Manifest' isimli dizinin çekimleri için Atatürk'ün mozolesine gelen ekip, beklenmedik bir magazin skandalına imza attı.
Olay anlarına tanık olan ziyaretçiler, ekibin son derece saygısız tavırlar sergilediğini belirtiyor. Kimi oyuncuların selfie çekmek için yarıştığı, kameramanların adeta magazin programı çeker gibi hareket ettiği iddiaları ortalığı karıştırdı.
Anıtkabir Kuralları Çiğnendi mi?
Aslında her şey normal bir dizi çekimi için verilen izinle başlamıştı. Fakat işler tahmin edilenden çok farklı gelişti. Anıtkabir'in o görkemli ve hüzünlü atmosferi bir anda magazinin ışıltılı dünyasına dönüştü. Hani derler ya, 'inek gelmiş, camdan bakmış' misali, ekibin davranışlarıyla bu kutsal mekanın ruhuna aykırı hareket ettiği gözlemlendi.
Öyle ki, bazı oyuncuların mozole önünde gülüşmeleri, şakalaşmaları ziyaretçilerin tepkisini çekti. Bu nasıl bir davranıştı böyle? Atatürk'ün huzurunda böyle bir tavır sergilenebilir miydi?
Sosyal Medya Patlaması
Olay anında çekilen görüntüler kısa sürede Twitter ve Instagram'da viral oldu. Kullanıcılar, #AnıtkabireSaygı etiketiyle paylaşımlar yaparak tepkilerini gösterdi. Kimi "Bu kadar da olmaz" derken, kimi "Magazin dünyasının saygısızlığı artık sınır tanımıyor" yorumunu yaptı.
Şöyle bir düşünsenize: Yıllardır her Türk gencinin saygıyla andığı, gözlerinin dolduğu bir mekanda magazin programı çeker gibi davranmak... Bu nasıl bir zihniyet anlayışı?
Yetkililer Ne Dedi?
Anıtkabir yetkilileri konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmaktan kaçındı. Ancak içeriden sızan bilgilere göre, çekim izninin belirli kurallar çerçevesinde verildiği, ekibin bu kuralları ihlal ettiği yönünde.
Dizi yapımcılarından henüz bir açıklama gelmezken, set çalışanları arasında da huzursuzluk olduğu dile getiriliyor. Bazı çalışanların "Biz sadece işimizi yapıyorduk" açıklaması ise tepkileri dindiremedi.
Bu olay aslında çok daha büyük bir sorunu gözler önüne serdi: Tarihi ve kutsal mekanlarımıza gereken saygıyı göstermekte acaba neden bu kadar zorlanıyoruz? Sizce de artık bir durup düşünmenin zamanı gelmedi mi?
