
Tam da o bildiğimiz, için için hissedip de bir türlü kelimelere dökemediğimiz duyguları anlatan bir mesaj bu. Diyanet İşleri Başkanlığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajla adeta yüreklere dokundu. Sosyal medya kullanıcıları, bu anlamlı paylaşımı dakikalar içinde binlerce kez paylaşarak adeta bir sevgi seli oluşturdu.
Peki nedir bu mesajın sırrı? Neden bu kadar derinden etkiliyor insanı? Cevap belki de şu: O klişe, sıradan kutlama metinlerinden çok uzakta, samimi ve bir o kadar da güçlü bir dil kullanılmış. İnsanın içine işliyor.
İşte O Tarihi Mesaj ve Sosyal Medya Yansımaları
Mesajda, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda çok önemli bir dönüm noktası olan Büyük Zafer'in 102. yıl dönümünü, milletçe sarsılmaz bir iman ve birlik ruhuyla kutluyoruz" ifadelerine yer verildi. Bu cümleler öyle sıradan bir devlet açıklaması gibi değil de, sanki uzun zamandır görmediğiniz bir dostunuzdan gelen, içinizi ısıtan bir mesaj gibiydi.
Twitter'da bir kullanıcının dediği gibi: "Sonunda lafı dolandırmayan, dobra dobra konuşan bir açıklama!" Bir başkası ise "Bu mesaj, bayram coşkusunu katbekat artırdı" yorumunu yapmış. Doğruyu söylemek gerekirse, insanın tüylerini diken diken ediyor.
Geçmişten Günümüze Bir Gelenek
Diyanet'in bu özel günlerde mesaj yayınlama geleneği – ki biliyorsunuz – yeni değil. Fakat bu seferki, adeta bir çeşit ruh ikizi gibi hissettirdi insana. Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez döneminde de benzeri içten mesajlar paylaşılırdı. Şimdiki Başkan Prof. Dr. Ali Erbaş da aynı duyarlılığı devam ettiriyor. Sanki bir el verme, bir gönül bağı kurma hali.
Mesajın devamında, zaferin kazanılmasında emeği geçen aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz deniliyor. Bu ifadeler – bana kalırsa – sadece bir vazife icabı yazılmış gibi durmuyor. İçtenlik fışkırıyor adeta.
Ve sonuç? Milletimizin birlik ve beraberliğinin daim olması için dualar ediliyor. Aslında hepimizin ortak dileği bu değil mi zaten? İşte bu yüzden bu kadar çok sahiplenildi.
Kısacası, resmiyetin soğuk yüzünden sıyrılıp gönüllere taht kuran bir mesaj oldu. İnsan 'Keşke her resmi açıklama böyle olsa' diye düşünmeden edemiyor. Siz ne dersiniz?