
İşte yine o müthiş gece geldi çattı. Gökyüzü adeta biraz daha alçalmış, yıldızlar daha bir parlak görünüyor sanki. Mevlid Kandili... Kalplerin yumuşadığı, duaların semaya yükseldiği, affın ve merhametin en yoğun hissedildiği zaman dilimi.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın (S.A.V.) bizlere şeref verdiği, dünyaya "Hoş geldin" dediği gecenin yıldönümü. Onun gelişiyle karanlıklar aydınlığa, umutsuzluklar ümide dönüştü. Ve bugün, o kutlu doğumun hatırası tüm İslam aleminde coşkuyla, huşu içinde idrak ediliyor.
Dünya Neden O'nun Getirdiği Mesajlara Muhtaç?
Şu an etrafa bir bakın. Savaşlar, kavgalar, açgözlülük, bencillik... İnsanlık adeta manevi bir çölün ortasında susuzluktan kıvranıyor. İşte tam da bu yüzden, tam da böyle bir zamanda, O'nun getirdiği sevgi, merhamet, hoşgörü ve barış mesajlarına her zamankinden daha fazla muhtacız.
O (S.A.V.), yalnızca bir peygamber değil; aynı zamanda tüm insanlık için bir rahmet, bir rehber, en güzel örnek. Onun ahlakı, yaşam tarzı, insanlara ve tüm yaratılmışlara olan şefkati, bugün dünyanın içinde bulunduğu kaostan çıkışın anahtarı gibi.
Bu Mübarek Geceyi Nasıl Değerlendirmeli?
Peki, böyle kıymetli bir geceyi nasıl geçirmek lazım? İşte birkaç küçük hatırlatma:
- Gönülden ve samimi dualar etmek, affımızı istemek
- Anne-babamızı, ailemizi, dostlarımızı arayıp hal-hatır sormak
- Küs olduğumuz varsa, bu geceyi bir barışma fırsatına çevirmek
- Yardıma muhtaç olanlara, en küçük bir iyilikle bile olsa destek olmak
- Kur'an-ı Kerim okuyup, Peygamberimizin hayatını bir kez daha düşünmek
Unutmayın, kandiller sadece birer hatırlatıcı. Aslolan, o manevi iklimi hayatımızın her anına taşıyabilmek.
Bu Mevlid Kandili gecesi, tüm insanlığın O'nun getirdiği ışıkla aydınlanmasına, dünyanın daha yaşanılır bir yer olmasına vesile olsun. Tüm İslam aleminin kandili mübarek olsun!