Yıllar geçse de bazı şeylerin üstüne küllenmiş közler gibi oturuyor insanın içine. Serpil Çakmaklı da öyle bir itirafla çıktı ki karşımıza, şaşırmamak elde değil!
"Şimdiki aklım olsa..." diye başlıyor cümlesine, sonra bir duraksıyor. Sanki o günlere dönüp baktığında gördükleri karşısında hâlâ şaşkın. Banu Alkan'la birlikte rol aldığı o filmi kastediyor. "Oynayacağım son proje olurdu" diye ekliyor, ses tonundaki pişmanlık bariz.
Zamanın Ruhu ve Bir Karar
1980'lerin sonu... Türk sinemasının altın çağının son demleri. Genç bir oyuncu için fırsatların peşinde koşmak, her kapıyı çalmak gerekiyor. Serpil Çakmaklı da öyle yapmış işte. Ama bazı kapılar, içeri girdikten sonra keşke açmasaydım dedirtiyor insana.
"O dönem iş bulmak zordu" diyor, "set ışıkları herkesi kör ediyordu adeta". Banu Alkan'la çalışma fikri ilk başta cazip gelmiş. Ta ki...
Setten Hiç Anlatılmayanlar
Çekimler başladığında işler hiç de umduğu gibi gitmemiş. "Bir kere kimyamız hiç tutmadı" diye anlatıyor Çakmaklı. "Sahnelerdeki uyum ekranlara yansıyormuş gibi görünse de, kameralar kapandığında ortam buz gibi oluyordu."
Peki neydi bu gerginliğin sebebi? Serpil Hanım bu soruya net bir yanıt vermekten kaçınıyor. "Bazı şeyleri geçmişte bırakmak gerek" diyor sadece. Ama gözlerindeki ifade, anlatmak istediğinden çok daha fazlasını ele veriyor.
Pişmanlık mı, Tecrübe mi?
Bugün geriye dönüp baktığında, o filmin kariyerinde bir dip nokta olduğunu söylüyor. "Ama her kötü tecrübe insana bir şeyler öğretiyor" diye ekliyor. Sanki o günler olmasa, bugünkü bilgeliğine ulaşamayacakmış gibi.
Şimdiki Serpil Çakmaklı olsa, genç Serpil'e ne tavsiye verirdi acaba? "Sabret" derdi herhalde. "Daha iyi fırsatlar mutlaka çıkacaktır karşına."
Magazin dünyasının bu beklenmedik itirafı, sosyal medyada hızla yayılıyor. Kimileri "geçmişi kurcalamaya gerek yok" derken, kimileri de "sanatçıların dürüstlüğü"nü takdir ediyor.
