
Midyat'ın tarihi sokaklarında bugün farklı bir enerji vardı. Süryani cemaati, asırlardır süren bir geleneği yeniden hayata geçirmek için toplandı. Tam 2 bin yıllık geçmişi olan Mor Şarbel duası, adeta zamanın ruhunu bugüne taşıdı.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kilise avlusunu dolduran cemaat, belki de yıllardır görülmemiş bir kalabalık oluşturdu. Yaşlısından gencine, herkesin yüzündeki o içten tebessüm, bu özel günün anlamını yansıtıyordu sanki.
Geleneklerin izinde bir buluşma
Kimileri için sıradan bir dua, kimileri içinse atalarından miras kalan kutsal bir vazife... Mor Şarbel duası, Süryani cemaati için tam da bu ikisinin kesiştiği noktada duruyor. Dua sırasında okunan ilahiler, kilisenin tarihi duvarlarında yankılanırken, bazı cemaat üyelerinin gözlerinden süzülen yaşlar her şeyi anlatmaya yetiyordu.
"Bizim için sadece dini bir ritüel değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizin yaşayan bir parçası" diyor 72 yaşındaki Nuriye Hanım, ellerindeki asırlık dua kitabını göstererek. Gerçekten de, bu tören sırasında konuşulan Süryanice kelimeler, adeta zamanda yolculuk yaptırıyor insana.
Gençlerin ilgisi umut verici
En dikkat çekici olansa, genç kuşağın bu geleneğe gösterdiği ilgi. 18 yaşındaki David, "Büyükbabam bana bu duaları öğretti. Şimdi onun anısına buradayım" derken sesindeki titreme, duygularını ele veriyordu. Gençler arasında Süryanice öğrenme isteğinin artması, cemaatin geleceği açısından da oldukça umut verici.
Duanın ardından kilise bahçesinde toplanan cemaat, geleneksel Süryani yemeklerinin tadını çıkardı. Bu sırada atılan kahkahalar, söylenen şarkılar, aslında sadece dini değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın da nasıl yaşatıldığının kanıtıydı.
Midyat Belediye Başkanı'nın da katıldığı etkinlik, farklı inançların bir arada yaşayabileceğinin de güzel bir örneğini oluşturdu. Belki de tam da bu yüzden, bu 2 bin yıllık gelenek, modern dünyada hâlâ ayakta kalabiliyor.