ABD istihbarat raporları, Rusya'nın Ukrayna savaşı bağlamında NATO ile doğrudan ve geniş kapsamlı bir askeri çatışmaya girmekten özenle kaçındığını ortaya koyuyor. ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, bu değerlendirmeyi kamuoyuyla paylaşarak, Rusya'nın Avrupa'nın bir bölümünü ele geçirme planları olduğu yönündeki iddiaları da şiddetle reddetti.
Gabbard'dan Çarpıcı Açıklamalar
21 Aralık 2025 tarihinde gündeme gelen açıklamalarda Tulsi Gabbard, bazı medya organlarında yer alan ve Rusya'nın Ukrayna'nın tamamını ve hatta Avrupa'nın bir kısmını işgal etmeyi planladığını öne süren haberleri "yalan ve propaganda" olarak nitelendirdi. Gabbard'a göre, bu türden asılsız iddialar, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın barış çabalarını baltalamayı ve kamuoyunda korku yaratarak savaşın tırmanmasını teşvik etmeyi amaçlıyordu.
Gabbard, aynı zamanda NATO ve Avrupa Birliği'nin (AB), ABD ordusunu doğrudan Rusya ile bir savaşın içine çekmek istediği yönünde bir iddiada bulundu. Bu açıklamalar, uluslararası ilişkilerdeki gerilim hatlarını bir kez daha gözler önüne serdi.
ABD İstihbaratının Resmi Değerlendirmesi
ABD istihbarat birimlerinin, Kongre üyeleri de dahil olmak üzere karar alıcıları düzenli olarak bilgilendirdiğini vurgulayan Gabbard, bu birimlerin resmi değerlendirmesini aktardı. Buna göre:
Rusya, NATO ile "geniş çaplı bir savaştan kaçınma" eğilimindedir. Ayrıca, Rusya'nın mevcut askeri kapasitesi, Ukrayna'nın tamamını istila edip kontrol altında tutabilecek düzeyde görülmemektedir. İstihbarat analizleri, Rusya'nın Avrupa kıtasını "fethetme" gibi bir niyetinin veya bunu gerçekleştirebilecek gücünün söz konusu olmadığı sonucuna varmıştır.
İddialar ve Gerçekler Arasındaki Uçurum
Gabbard'ın bu açıklamaları, özellikle Batı medyasında sık sık gündeme gelen ve Rusya'nın saldırganlığının Ukrayna ile sınırlı kalmayacağına dair senaryolara karşı önemli bir resmi tez oluşturuyor. İstihbarat değerlendirmesi, Rusya'nın askeri stratejisinin daha sınırlı hedeflere odaklandığını ve küresel bir çatışma riskini göze almaktan imtina ettiğini işaret ediyor.
Bu durum, uluslararası diplomasi ve güvenlik politikalarının şekillenmesinde istihbarat raporlarının ne kadar kritik bir rol oynadığını bir kez daha gösterdi. Ukrayna savaşının geleceği ve NATO'nun doğu kanadındaki durum ile ilgili tartışmalar, bu tür resmi açıklamalarla yeni bir boyut kazanıyor.
