Dünya siyaset sahnesinin tecrübeli ismi Mark Rutte, NATO Genel Sekreteri koltuğuna oturur oturmaz kritik açıklamalarda bulundu. Hollanda'nın eski başbakanı, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
Rutte'ye göre işin sırrı basit ama etkili: Baskı. Evet, yanlış duymadınız. Rus lider Vladimir Putin'i ancak ve ancak sıkı bir askeri ve ekonomik baskı kombinasyonu durdurabilir. Bu fikir aslında pek de yeni sayılmaz ama Rutte'nin vurguladığı nokta, bunun artık tek seçenek olması.
Diplomasinin Sınırları ve Baskının Gücü
Rusya'nın saldırgan tutumunun karşısında diplomatik kanalların tıkandığını belirten Rutte, "Putin'i masaya oturtmanın yolu güçlü bir duruştan geçiyor" diyor. Yılların diplomatik tecrübesiyle konuşan Rutte'nin bu sözleri, Batı dünyasının Rusya'ya karşı izleyeceği politikaların da habercisi niteliğinde.
Peki bu baskı nasıl olacak? Askeri anlamda NATO'nun doğu kanadının güçlendirilmesi, ekonomide ise yaptırımların sıkılaştırılması... Rutte'nin deyimiyle, "Moskova'nın nefes alan her alanda sıkıştırılması" gerekiyor. Zorlu bir süreç ama başka çare de yok gibi görünüyor.
Ukrayna'nın Direnişi ve Batı'nın Desteği
Ukrayna halkının gösterdiği inanılmaz direniş olmasaydı, belki de bugün çok farklı bir haritaya bakıyor olacaktık. Rutte bu konuda net: "Ukraynalılar sadece ülkelerini değil, Avrupa'nın güvenlik mimarisini de savunuyor."
Batı'nın askeri yardımları elbette kritik önemde ama Rutte'ye göre asıl mesele bu desteğin sürekliliği. "Yarıda kesilen destek, yarıda kalan bir zafer getirir" diyor tecrübeli politikacı. Ukrayna'ya yapılan yardımların kesintisiz devam etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Rusya'nın savaş makinesinin hala çalıştığını unutmamak lazım. Putin rejimi, askeri kayıpları ve ekonomik yaptırımlara rağmen savaş effortlarını sürdürüyor. İşte tam da bu noktada Rutte'nin baskı stratejisi devreye giriyor.
Gelecek Senaryoları ve Olası Gelişmeler
Peki ya sonrası? Rutte oldukça gerçekçi: "Bu savaşın nasıl sonuçlanacağını kimse tam olarak bilemez ama Putin'in saldırgan politikalarının bedelini ödemeye devam edeceğinden emin olabiliriz."
Rus ekonomisi yaptırımlar karşısında giderek daha fazla zorlanıyor. Askeri kayıplar ise Moskova için ciddi bir yük haline gelmiş durumda. Rutte'nin dediği gibi, "Zaman aslında Putin için değil, Ukrayna ve müttefikleri için işliyor."
NATO'nun yeni genel sekreterinin bu açıklamaları, önümüzdeki dönemde Rusya'ya karşı izlenecek politikaların habercisi niteliğinde. Baskı artarak devam edecek gibi görünüyor. Gerçekten de başka seçenek var mı? Rutte'ye göre hayır.
Uluslararası ilişkilerde bazen en basit çözümler en etkilileri olabiliyor. Rutte'nin formülü de bu minvalde: Kararlılık, dayanışma ve tabii ki baskı. Bakalım önümüzdeki günlerde bu strateji nasıl sonuçlar verecek.
