NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'den, Türkiye'ye yönelik olağanüstü nitelikte bir takdir mesajı yayınlandı. Ankara'nın ittifak nezdinde gerçekleştirdiği faaliyetlerin altını çizen Stoltenberg, bu katkıların adeta 'kıymetinin hesap edilemeyecek düzeyde' olduğunu ifade etti.
Stoltenberg, X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada, "Türkiye, NATO'nun güvenliğine paha biçilemez katkılar sağlıyor" diyerek sözlerine başladı. Ardından, şunları eklemeyi de ihmal etmedi: "İster hava savunması, isterse de terörle mücadele alanında olsun, Ankara'nın bu desteği gerçekten çok önemli."
Stratejik Ortaklık ve Savunma Desteği
Türkiye'nin, özellikle S-400 hava savunma sistemleri gibi konularda yaşanan tüm diplomatik gerilimlere rağmen, NATO misyonlarına verdiği operasyonel destek dikkat çekici. Karadeniz'deki istikrarın korunmasından, IŞİD'e karşı yürütülen mücadeleye kadar pek çok alanda, Türk silahlı kuvvetlerinin varlığı ittifak için bir güvence unsuru olarak öne çıkıyor.
Kimileri için bu durum sürpriz olabilir – ama gerçek şu ki, Türkiye NATO'nun en eski ve en güçlü müttefiklerinden biri olmayı sürdürüyor. Hatta, Soğuk Savaş döneminden bu yana jeostratejik konumuyla ittifakın güney kanadının adeta bel kemiğini oluşturduğunu söylemek abartı olmaz.
Diplomatik Kanallardan Gelen Olumlu Tepkiler
Stoltenberg'in bu beklenmedik övgü dolu mesajı, Brüksel'deki diplomatik çevrelerde de hızlıca yankı buldu. Bazı batılı yetkililer, Türkiye'nin Ukrayna krizi sırasında üstlendiği arabuluculuk rolünün ve Montrö Sözleşmesi'ne riayet ederek boğazları kontrollü tutmasının, ittifak açısından hayati önem taşıdığını gizli gizli itiraf ediyorlar.
Yani, işin özü şu: Dışarıdan bakınca bazen tartışmalı görünen ilişkiler, aslında masa altında son derece sağlam bir işbirliğine dayanabiliyor. Türkiye olmadan, NATO'nun güney-doğu flanşının güvenliğini yeniden düşünmek zorunda kalacaklarını herkes biliyor aslında.
Peki ya sonra? Bu tür public açıklamalar, genellikle daha derinde yürüyen pazarlıkların ve yakınlaşmaların bir işareti olabiliyor. Belki de önümüzdeki dönemde, savunma projeleri veya siber güvenlik işbirliklerine dair yeni adımlar atılacaktır – kim bilir...
