NATO'nun tecrübeli Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, adeta bir fırtına öncesi sessizliği andıran Washington ziyaretine başladı. Kim bilir, belki de uçağın camından aşağıyı seyrederken aklından geçenleri tahmin etmek bile güçtü.
Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek görüşmelerde masaya yatırılacak konular ise oldukça ağır. Ukrayna'daki savaşın seyri, Rusya tehdidi karşısında artırılması gereken savunma harcamaları ve İsveç'in NATO üyeliği süreci... Tüm bu başlıklar, ittifakın geleceğini şekillendirecek nitelikte.
Beyaz Saray'da Kritik Görüşmeler
Stoltenberg'in programı oldukça yoğun görünüyor. Önce ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya gelecek - bu buluşmanın diplomatik dansının ilk adımları olacak. Ardından asıl önemli görüşme: Başkan Joe Biden ile Beyaz Saray'da yapılacak olan zirve.
Beyaz Saray'ın o meşhur Oval Ofisi'nde konuşulacaklar sadece bu iki ismi değil, tüm Avrupa'nın güvenlik haritasını etkileyecek. Sanki satranç tahtasında yapılacak hamleler gibi, her sözün önemi büyük.
Savunma Harcamaları: İttifakın Nabzı
Konunun can alıcı noktalarından biri de - tahmin edeceğiniz üzere - savunma harcamaları. Stoltenberg'in ısrarla vurguladığı gibi, NATO üyelerinin %18'i artık GSYİH'lerinin %2'sini savunmaya ayırıyor. Bu oran geçen yıla göre kayda değer bir artış göstermiş durumda.
Ama işin aslı şu: Rakamlar artıyor evet, fakat yeterli mi? Rusya'nın agresif tutumu karşısında, güvenlik duvarlarını daha da yükseltmek gerekiyor belki de. Kimi uzmanlara göre %2 hedefi artık asgari seviye sayılmalı.
- 32 müttefik ülkeden 23'ü bu yıl savunma harcamalarını artırdı
- Toplamda 11 ülke %2 hedefine ulaştı
- Avrupa ve Kanada'nın harcamaları %8.3 arttı
Bu rakamlar sadece istatistik değil, aynı zamanda ittifakın nabzının attığı yer aslında.
İsveç'in Üyeliği: Tamamlanmayan Puzzle
İsveç'in NATO macerası ise adeta gerilimli bir roman gibi. Stoltenberg, Türkiye ve İsveç arasındaki diyaloğun olumlu ilerlediğini belirtiyor - fakat işin içinde söylenmeyenler de var gibi.
Ankara'nın terörle mücadele konusundaki hassasiyetleri malum. Stockholm'ün atması gereken adımlar, imzalanması gereken belgeler... Tüm bunlar, İsveç'in NATO kapısından içeri girebilmesi için çözülmesi gereken denklemler.
Stoltenberg'in bu konudaki iyimserliği dikkat çekici doğrusu. "Türkiye'nin endişelerini ciddiye alıyoruz" ifadesi, diplomatik nezaketin ötesinde bir anlam taşıyor olmalı.
Ukrayna: Zamanın Ruhu
Ukrayna'daki savaş ise tüm bu görüşmelerin gölgesinde kalan ama aslında en kritik gündem maddesi. Stoltenberg'in ziyareti, Rusya'nın işgalinin başlamasının hemen öncesine denk geliyor - tesadüf mü, yoksa zamanlama ustalığı mı?
Washington'daki hava, Ukrayna'ya yapılacak askeri yardımların artırılması yönünde. F-16'lar, tanklar, hava savunma sistemleri... Her biri savaşın seyrini değiştirebilecek silahlar.
Stoltenberg'in bu konudaki tutumu net: "Ukrayna'nın haklı davasında yanındayız." Peki bu destek ne kadar sürecek? İşte cevabı merak edilen soru bu.
Sonuç olarak, Stoltenberg'in Washington ziyareti sıradan bir diplomatik temasın çok ötesinde. İttifakın geleceği, Avrupa'nın güvenliği ve küresel dengeler açısından kritik önem taşıyan bu görüşmelerden çıkacak sonuçları hep birlikte göreceğiz.