Washington'dan gelen açıklamalar her zamanki gibi süslü cümlelerle dolu. Peki ya eylemler? ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın ağzından dökülenler, sanki daha önce defalarca duyduğumuz bir şarkının yeni bir versiyonu gibi.
Miller diyor ki, "İsrail ile çalışıyoruz" - evet, bunu duymaya alışığız. Ama şu kısım dikkat çekici: "Gazze'nin yeniden inşası ve yönetimi için somut planlar üzerinde çalışıyoruz." Somut mu? Gerçekten mi?
Tarih Ne Diyor?
Geçmişe şöyle bir bakalım. ABD'nin bölgeye dair verdiği sözlerle gerçekleşenler arasında her zaman uçurumlar oldu. İnsan ister istemez şüpheci oluyor. Bu sefer farklı mı olacak? Cevap: Kimse bilmiyor.
İsrail tarafı ise bildiğimiz çizgide. Kendi güvenlik kaygılarını öne sürerek hareket ediyor. Fakat - ve bu önemli bir 'fakat' - uluslararası toplumun baskısı her geçen gün artıyor.
Peki Ya Uygulama?
Planlar kağıt üzerinde harika görünebilir. Ama sahada işler nasıl yürüyecek? İşte asıl mesele bu. Bölgedeki karmaşık dengeler, birbirine düşman gruplar, tarihi husumetler... Tüm bunlar her "iyi niyetli" planı rafa kaldırmaya yetiyor.
Miller'ın şu sözleri ise oldukça manidar: "İsrail'in Gazze'de kalıcı bir işgal planı olmadığını düşünüyoruz." Düşünmek güzel ama yeterli mi? Bölge halkı için düşünceden fazlası gerekiyor.
Gerçekçi Beklentiler
Ortadoğu'da işler hiçbir zaman basit olmadı. Diplomasi denen şey bazen labirentte ilerlemek gibi. Her dönemeç yeni sürprizler getiriyor.
ABD'nin bu seferki tavrı daha mı kararlı? Zaman gösterecek. Ama şunu söyleyebilirim ki, bölge halkı artık sözlere değil, somut adımlara bakıyor. Ve sabırları giderek tükeniyor.
Sonuçta, diplomasi masalarında alınan kararlarla sahada yaşanan gerçekler arasında her zaman fark var. Bu sefer durum değişir mi? Hep birlikte göreceğiz.